Perşembe, Eylül 19, 2024

Cinnet

Hafta MKE Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e saldırısıyla başladı. Koca’nın cinnet ruh halinde olduğu açık. İyi de Koca’nın haklı olabileceğini ima edenler, daha mı az cinnet halindeler? Yahu futbol oynayanlar için bir spor, biz izleyenler için bir eğlence. Hakemler de insan ve ağır travmatik koşullar altında görevlerini yapmaya çalışıyorlar.

Doğal olarak çok haklı tepki veren bazı çevreler de var. Cinnetin yarattığı şiddetin kurbanı olan ama seslerini yeterince duyuramayanlar.

  • Kadına karşı şiddet mağdurları
  • Çocuğa karşı şiddet, istismar mağdurları
  • İşçiye karşı orantısız güç kullanımının mağdurları
  • Hakkını savunmaya çalışana karşı ceberrut devlet gücü görüntüleri
  • Vs.

Evet hiçbirinin tepkisi bir futbol hakemine karşı yapılan şiddet kadar ilgi çekmiyor. Futbol popüler, her şey naklen yayınlanıyor. Umarız Koca ve Koca’nın yumruğundan havaya girip hakemi kafasına tekme atarak linç teşebbüsünde bulunanlar en ağır cezayı alırlar. Koca’yı kışkırtan mı dediniz? Emin olun o ceza almaz.

Hoş naklen yayın olmasa, tepkiler bu kadar yoğun dile getirilmese, Koca da ceza almazdı. Kendisinin siyasi koruma altında olduğuna inanan polislerin vakit kazanmak için olsa gerek, beyefendiyi karakol yerine hastaneye götürmeleri ne yazık ki aklımızda bambaşka şeyler çağrıştırıyor.


İşimiz Mart’a kaldı

14-15 Aralık 2023 tarihlerinde, daha önceki yazılarımda yer vermeye çalıştığım AB hükümet ve devlet başkanlarını bir araya getiren Zirve gerçekleşti. Tartışılan konular oldukça yoğundu.

Gazze için beklenen ateşkes konusunda mutabakat çıkmadı. Almanya’nın bu konudaki çekincesinin konuya damgasını vurduğunu tahmin etmek güç değil. İnsani yardım lafıyla yetinildi, Hamas lanetlendi, İsrail’in kendini savunma hakkı ön plana çıkartıldı.

Genişleme konusu ise oldukça tartışmaya yol açmışa benziyor. Ukrayna ve Moldova ile tam üyelik müzakerelerine başlanması kararı alındı. Özellkle Macaristan Başbakanı Orban’ın Ukrayna ile müzakereye şiddetle karşı çıkması anlaşıldığı kadarı ile pek işe yaramadı. Aldığı tehditler karşısında sıkışan Orban’ın tuvalete gittiği sırada kararın alındığı spekülasyonları ortada dolaşıyor…

Bu arada Gürcistan’a da tam üyelik adaylığı tanındı.

Komşu Gürcistan, bir aralar bizim de yaptığımız gibi sevinç naraları atıyor, Avrupalılıklarını kutluyor.

Tabi bizim açımızdan hem Batı, hem de Doğu sınırımızda AB ile komşu olmak gibi tuhaf bir durum olacak. İyi tarafı bir dönem coğrafi olarak Türkiye’nin Avrupa ülkesi olmadığı tartışmalarını da herhalde bir daha duymayız. Kötü olansa Gürcistan’a da Schengen vizesi ile gitmek zorunda kalabilecek olmamız.

Uyanık Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına tavsiyem, şimdiden Gürcistan vatandaşı olmak için girişimlere başlamaları.

Bu arada Rusya’ya karşı ambargoların daha da artırılması kararı da alındı alınmasına da, ambargonun delindiği en önemli coğrafyalardan bir tanesinin de Gürcistan olduğu nedense aklımıza geliverdi.

Diğer Balkan ülkeleri Makedonya ve Bosna Hersek için de kapı aralandı.

Peki ya biz?

Zehir zemberek Komisyon raporu ile daha iyimser ifadeler kullanan Borrell raporu kayda alındı, Türkiye meselesinin çok teferruatlı olduğu gerekçesi ile tartışma Mart ayında yapılacak liderler zirvesine havale edildi.

60 yıldır ümitle bekliyoruz (Türkiye ile AET arasında bir ortaklık tesis eden Ankara Anlaşması, 12 Eylül 1963), şunun şurasında 3 ay daha beklesek ne olur ki!..

Peki ya beklemeye tahammülü olmayanlar? Özellikle Batı sermayesi gelsin diye çalmadık kapı bırakmayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek? Anlaşılan o da bekleyecek.

Umarız bu süreçte toplumumuzun bütününe hakim hale gelen cinnete bağlı şiddet olayları artmaz.

Can Baydarol

Diğer Yazarlar