Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) bu yılki zirvesinde yapay zeka ile hızlı dönüşüm ortamında güvenin yeniden inşası da masaya yatırıldı. Veri ve analitik teknolojilerine ilişkin danışmanlık hizmetleri sunan Ereteam’in CTO’su Abdulkadir Kesimli de zirvede yer alarak yapay zekanın gelecek boyuttaki etkilerini anlattı. Yapay zekanın tüm süreçleri ile birlikte ilerlediğini söyleyen Kesimli, “Yapay zekayı sadece teknolojik anlamda ele almamak gerekiyor. Yapay zeka, toplumları etkilemeye ve dönüştürmeye deva ediyor. Yapay zeka, toplumları ‘iş güçleri’ anlamında etkiliyor. Servet dağılımı olarak etkiliyor. Yapay zeka, toplumsal dinamikleri kökünden etkiliyor” dedi.
Mevcut iş modellerini yok ediyor
Yapay zekanın ve üretken yapay zekanın bir yıkıcı teknoloji tarafı olduğunun da altını çizen Kesimli, “Yıkıcı teknoloji tarafında yapay zeka, mevcutta yürütülen iş modellerini değiştiriyor ya da yok ediyor. Yerine farklı bir iş modeli getirebiliyor. Birçok kimse bunu sanayi devrimi ya da elektriğin icadı ile özdeşleştiriyor. Fakat bu, yapay zekanın otomasyon ve bilgi teknolojilerinin bütün görevlerini etkilemenin yanı sıra daha çok yüksek vasıflı işçileri etkiliyor. Daha çok beyaz yaka dediğimiz çalışanların rollerini etkiliyor. Bu durum, mavi yakayı etkilemeyecek anlamına gelmez” yorumunda bulundu. Yapay zeka ile büyük bir dönüşüme şahitlik edileceğini ifade eden Kesimli, yapay zekanın ilerleyen süreçlerde daha derinden ve hızlı bir şekilde dünyayı etkileyeceğini vurguladı.
İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen WEF forumlarında, ‘Yapay zekayı herkesin yararına olacak şekilde nasıl kullanabiliriz?’, ‘Farklı düzenleyici ortam inovasyonu toplumsal risklerle nasıl dengeliyor?’, ‘Yapay zeka, 5/6G, kuantum hesaplama ve biyoteknoloji dahil olmak üzere diğer dönüştürücü teknolojilerle nasıl arayüz oluşturacak?’ sorularına cevaplar arandığını belirten Kesimli, “Yapay zekanın gelişimi için bazı ön şartlar var. Bunların başında mevcuttaki teknolojinin altyapısı geliyor” dedi.
“Yapay zeka için ekstra politikalar üretilecek”
Mevcut altyapı olmadan böyle bir teknoloji gelişimini sergilemenin mümkün olmadığını ifade eden Kesimli, “Bunu kullanabilecek insan gücü gerekiyor. Bu insan gücüne bağlı olarak da iş gücü piyasaları politikalarının düzenlenmesi gerekiyor. İnovasyon ve entegrasyonun daha da teşvik edilmesi gerekiyor. Devletlerarası yürürlüğe konulması gereken regülasyonlar ve etik değerler gibi konular var. Bunu da gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş ülkeler ve düşük gelirli ülkeler olarak farklı farklı değerlendirmek gerekiyor. Yapay zekanın etkileri gelişmiş ekonomilerde daha fazla görülüyor. Gelişmekte olan ülkelerde de ilerleyen zamanlarda bu etkileri yakın zamanda göreceğiz. 5 sene içerisinde bunu net olarak göreceğiz. Yapay zeka, tüm ekonomileri ve ülkeleri etkiliyor olacak. Yapay zeka için ekstra politikalar üretilecek” açıklamasını yaptı.
Teknolojinin geçmiş dönemlere göre çok hızlı büyüdüğünü ve ilerlediğini kaydeden Kesimli, büyük şirketlerin bu teknolojiyi daha yoğun kullandığını söyledi. Bu durumun büyük şirketlerin rekabette tutunmasını sağladığını kaydeden Kesimli, “Büyük şirketlerden çıkıp KOBİ’lere baktığımızda bu teknolojinin uygulanmasının KOBİ’lerde daha kısıtlı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu da bize bireylerde olduğu gibi kurumlarda da bu teknolojiyi daha az kullananların geride kalacağını gösteriyor. Birey ya da kurum olarak bizim teknolojik gelişmeleri yakından takip edip kendi lehimize dönüştürmemiz ve itici güç haline getirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
KOBİ’ler daha hızlı dönüşebilir
Büyük yapıların yapay zeka özelinde dönüşmesinin daha zor olduğunu söyleyen Kesimli, “KOBİ’lerin dönüşmesi daha kolay ve daha az maliyetle olabilir. Burada belirleyici olan vizyon. İşini doğru bilen teknolojiye uyumlu KOBİ’ler, kişiler ya da kurumlar işlerini buraya dönüştürebilme şansına sahipler” dedi. Kesimli, “Yazılım alanında en temel yapılması gereken konu bilişim alanında eğitimli, kalifiye ve bu işten anlayan eleman sayısının artırılması. Eğer doğru insan kaynağınız yoksa doğru büyümeyi yakalayamazsınız. Yeni gelen nesli de göz önünde bulundurarak onların da iş yaşamına adaptasyonu belirlemeliyiz. Bunun yanı sıra teknoloji ve dijital altyapının iyileştirilmesi gerekiyor. Bunlar için özel alanlar, platformlar oluşturulması ve stratejik planlarla desteklenmesi gerekiyor. Teknolojideki yazılım tarafında reel sektör ve KOBİ’ler bunları yapabilirse bu açığı kapatmış olurlar. Yapay zeka, aslında kapıyı çalmış durumda. Hazırlıklı olmak ve buna göre şekil almak gerekiyor” ifadelerine yer verdi.