Cuma, Ekim 18, 2024

“Yeşil hidrojen kullanımı, çelik üreticilerini pazarın dışına itecek”

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) tarafından yayımlanan günlük haber bülteninde görüşlerine yer verilen ArcelorMittal Avrupa Genel Direktörü Geert van Poelvoorde’nin, yeşil hidrojenin kısa vadede kullanılmasının, çelik üreticilerini rekabetçi olmadıkları için pazarın dışına iteceğini belirttiği aktarılıyor. Avrupalı çelik üreticileri, yeşil hidrojenin yüksek maliyetlerinden ve bunların düşük veya sıfır emisyonlu çelik üretimine geçişi nasıl yavaşlatabileceğinden veya tehlikeye atabileceğinden endişe duyuyor. Belçika dergisi Trends’e verdiği röportajda Poelvoorde’nin, özellikle Avrupa’da üretilen yeşil hidrojen kullanımının çelik üretimini rekabetsiz hale getireceğini doğrulayarak bu noktayı yinelediği ifade ediliyor.


“Avrupa’da yeşil hidrojen üretimi hâlâ çok pahalı”

ArcelorMittal, Avrupa’da yeşil hidrojen üretiminin hâlâ çok pahalı olduğu ve örneğin Afrika’dan yapılan ithalatın hâlâ yüksek navlun maliyetine yol açtığını kaydediyor. ArcelorMittal’in 2021 yılı Temmuz ayında yayınlanan iklim eylemi raporunda belirtilen resmi pozisyonunu yansıtıyor. Raporda, yeşil hidrojen bazlı doğrudan indirgenmiş demir üretiminin, doğal gaz bazlı DRI ile karşılaştırıldığında çelik üretiminin maliyetini ton başına 150-250 dolar artıracağı belirtiliyor. Firmanın, “Benzer bir temelde hidrojenin, Avrupa’da doğal gaz bazlı DRI ile rekabet edebilmek için kilogram başına 1 doların altına, ABD’de rekabet edebilmek için ise kilogram başına 0,7 doların altına düşmesi gerekecek” dediği bildiriliyor.

ArcelorMittal, küresel düzeyde yenilenebilir enerji maliyetlerinin daha da düşmesi durumunda, yeşil hidrojen maliyetlerinin 2030 yılına kadar 1,5 dolar/kilograma düşebileceğini öngörüyor. Yeşil hidrojenin yüksek maliyetleriyle ilgili sorunların bir sonucu olarak, Avrupalı çelik üreticilerinin kısa vadede dikkatlerini, özel DRI tesisleri kurmak yerine elektrik ark ocağına dayalı çelik üretimine yöneltebilecekleri ifade ediliyor. Orta vadede bir çözümün, hidrojen üretim maliyetlerinin daha düşük olduğu Avrupa dışında başka DRI kaynakları bulmak olabileceği anlaşılıyor.

KAYNAKTÇÜD
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM