SEDA GÖK / İHRACAT SOHBETLERİ
İHRACAT SOHBETLERİ’nin bu ay konuğu Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak oldu
2023 yılında yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatımızı 805 değerli ihracatçımızın katkılarıyla yüzde 7 oranında artırarak 1 milyar 330 milyon dolara getirmeyi başardık. Dünyada yaşanan durgunluğa rağmen yüzde 7’lik artışın bizi mutlu ettiğini söyleyebilirim.
2023 yılında yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatımızı 805 değerli ihracatçımızın katkılarıyla yüzde 7 oranında artırarak 1 milyar 330 milyon dolara getirmeyi başardık. Dünyada yaşanan durgunluğa rağmen yüzde 7’lik artışın bizi mutlu ettiğini söyleyebilirim.
İHRACAT SOHBETLERİ’nin bu ay konuğu Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak oldu. Çin, Hindistan, Amerika ve Afrika pazarına yö nelik çalışmalara odaklandıklarını belirten Uçak, bu yıl ki toplam ihracat hedeflerinin 1 milyar 450 milyon dolar olduğunu söyledi.
Hem yurt içinde üretimin iyileştirilmesine yönelik hem de yurtdışında mevcut pazarlarımızı korumak ve yeni pazarlar bulmak için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Uçak, özellikle yurtdışında tanıtım ve pazarlama projelerine odaklanarak hedefinize ulaşacaklarını kaydetti.
Sektör açısından 2023 yılının genel bir değerlendirmesini yapar mısınız? EİB bünyesinde rakamlarla sürece baktığımızda nasıl bir yılı geride bıraktınız?
2023 yılında yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatımızı 805 değerli ihracatçımızın katkılarıyla yüzde 7 oranında artırarak 1 milyar 330 milyon dolara getirmeyi başardık. Dünyada yaşanan durgunluğa rağmen yüzde 7’lik artışın bizi mutlu ettiğini söyleyebilirim. Ürün bazında ön plana çıkan ürünlerimiz 160 milyon dolarla kuru domates, 141 milyon dolarla biber turşuları, 124 milyon dolarla meyve suları, 110 milyon dolarla kornişon turşuları, 70 milyon dolarla taze domates, 49 milyon dolarla kiraz ve 42 milyon dolarla taze üzüm oldu. Ülke bazında ise toplam 128 ülkeye ihracat gerçekleştirirken ihracatımızda ilk 3 sırayı 220 milyon dolarla Almanya, 181 milyon dolarla Amerika Birleşik Devletleri ve 118 milyon dolarla Rusya aldı.
Egeli yaş meyve sebze ve mamulleri ihracatçıları 2024 yılı için 1 milyar 450 milyon dolar hedef koydu. Bu hedefe ulaşmak için stratejik eylem planınız ne olacak?
Evet belirttiğiniz gibi bu yıl için 1 milyar 450 milyon dolar ihracat hedefi koyduk. Bu çerçevede hem yurt içinde üretimin iyileştirilmesine yönelik hem de yurtdışında mevcut pazarlarımızı korumak ve yeni pazarlar bulmak için çalışmalarımız olacak.
Özellikle bu yıl yurtdışında tanıtım ve pazarlama projelerine odaklanarak hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorum.
Sektör Rusya Ukrayna Savaşı’ndan önemli dersler çıkardı. Tek ülke ve tek ürüne bağlı kalmanın riskini tecrübe ettiniz. Bu yeni hedeflere nasıl yansıdı? Hedefe ulaşmak için odaklanacağınız pazarlar hangileri olacak?
Aslında bu konu bizim yıllardır gündemimizde olan bir konu. Tek pazara bağımlı olmanın riski olduğundan sürekli yeni pazar arayışı halindeyiz. Bu çerçevede Hindistan, Singapur, Çin, Hong Kong, Japonya ve Endonezya gibi ülkelerde faaliyetlerimiz oldu. Önümüzdeki dönemde de projelerimizle bu pazarlara odaklanmaya devam etmek istiyoruz.
Geçtiğimiz yıl eylem stratejinizi; sürdürülebilir tarım, kalıntısız üretim ve suyun verimli kullanımı olarak belirlemiştiniz. Bu özelde yaptığınız ve yapacağınız çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde tüm birliklerimizin katılımıyla Sürdürebilirlik Çalışma Grubu oluşturduk. Bu çalışma grubu yeşil mutabakata uyum, verimli su kullanımı ve kalıntısız üretim konusunda çalışmalar yapıyor. Biz de tarım birlikleri olarak üreticilere tuzaklar dağıtarak kalıntısız üretime destek olmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu konularda çalışmalarımız devam edecek. Yine Birliğimiz olarak ‘Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz’ projemiz ile kalıntı problemi yaşanan bölgelerimizdeki tespitlerimizi yapmaya ve önlem almaya devam ediyoruz.
Girişimci gençlerin tarıma kazandırılması için yürüteceğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
2019 yılında gençleri tarıma kazandırmak için ‘3. Kuşak Tarım Girişimciliği’ projemizi başlatmıştık ve özellikle ziraat fakültesi bulunan üniversitelerden büyük ilgi gören bir projemiz oldu. Pandemi ve deprem sebebiyle ara verdiğimiz projemize bu yıl tekrar başlıyoruz. Bu yıl projemizin kapsamını genişleterek gençlerimizin bilinçli bir şekilde yetişmesinde katkı sağlayacağız.
Önceliklendireceğiniz ürün grupları hakkında bilgi verir misiniz?
Birliğimiz bünyesinde taze meyve ve sebzelerden turşulara, içeceklerden konserve ve dondurulmuş ürünlere birçok ürün grubu yer alıyor. Biz özellikle katma değerini yükseltebileceğimiz ürünlere odaklanarak ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz. Ambalajlı, yenilikçi ürünlerin bizim her zaman önceliğimiz durumunda olduğunu söyleyebilirim.
Tarımsal üretimde yaşanan gıda kayıplarının en aza indirilmesi amacıyla çiftçilere yönelik yürüteceğiniz çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Bu konuda mandalin, nar ve domates ürünlerinde 2 yıldır Ege Üniversitesi ile yürüttüğümüz gıda kayıplarının tespitine yönelik projemizin bu yıl son aşamasına geldik. Yaz aylarından sonra projemizin çıktılarını kamuoyu ile paylaşacağız. Bu projenin de Türkiye’de örnek bir proje olacağını ve yapılacak çalışmalara ışık tutacağını düşünüyorum.
Geçtiğimiz günlerde Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği’nin projesi Ur-Ge Projeleri İyi Uygulama Örneği Ödülü’ne layık görüldü. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
2020-2023 yılları arasında yaş meyve sebze ürünleri ile ilgili yürüttüğümüz Ur-Ge projemiz Ticaret Bakanlığımız tarafından 619 proje içinde iyi uygulama örneği ödülüne layık görüldü. Bu da bizleri son derece mutlu etti ve gururlandırdı. Proje kapsamında çok verimli eğitim ve yurtdışı pazarlama faaliyetleri düzenledik. Hindistan, Singapur ve Endonezya’ya ticaret heyetleri gerçekleştirdik. Özellikle bu 3 yıllık dönemde Hindistan’a ihracatımızı 30 milyon dolardan 100 milyon doların üzerine çıkararak önemli bir başarıya imza attık. Ödülümüzü de Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat’ın elinden aldık. Bu ödül bizi önümüzdeki projelerimiz için de teşvik ediyor ve daha iyisini yapmak için çalışacağız.
Bu yıl ki fuar takviminiz hakkında bilgi verir misiniz? Yeni ticaret heyetleri konusunda yapacağınız çalışmalar ve Ur-Ge Projeleri için yeni projeleriniz olacak mı?
2024 yılında fuar katılımlarımızda uzak pazarlar hedefledik. Bu kapsamda Singapur, Çin, Hong Kong ve Güney Kore gibi ülkelere fuar katılımlarımız olacak. Yine yeni bir Ur-Ge projesine başlıyoruz. Bu projemizde de başvuru sayısı 42’ye ulaştı. Bu proje ile de kümemizin ihtiyaçları doğrultusunda yeni ihraç pazarlarına yelken açmak istiyoruz.
Bütün dünya ve Türkiye önümüzdeki dönemde tarımı daha fazla konuşacak. Sektör olarak bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz? Önümüzdeki dönem için gündeminizde neler olacak?
Biz yıllardır tarımın önemini anlatmaya, ülkenin kalkınması için tarıma duyulan ihtiyacın önemini anlatmaya çalışıyoruz. Pandemi sonrasında birçok sektör dururken tarım sektörünün hızlanarak devam etmesi sektörün önemini gözler önüne serdi. Bu kapsamda hem üretim hem de ihracatın sürdürülebilirliği için disiplinli bir şekilde çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Kendi gayretlerimizle, üniversite ve enstitü iş birlikleri ile ve Bakanlıklarımızı destekleriyle her geçen gün Türk tarımını daha iyi seviyelere getirmek için çalışmaya devam edeceğiz.
“Çin ile karantina anlaşması yapılmalı” |
Dünya genelinde Çin’in ihracatçı kimliği baskın bir şekilde görülse de, Çin aynı zamanda çok büyük ithalat hacmine sahip. Çin, yıllık 210 milyar dolar gıda ürünleri ithalatı yapıyor. Çin’in gıda ithalatından daha fazla pay almak istiyoruz. “Çin almak için uzak değilse, satmak için uzak değil” mottosuyla hareket ederek Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcımız Tayfun Kılıç’ın başkanlık ettiği 25 kişilik bir heyette, 29 Ocak – 1 Şubat 2024 tarihleri arasında Çin’i ziyaret ettik. Çin Gıda Maddeleri, Yerli Ürünler ve Hayvansal Yan Ürünler İthalat ve İhracat Ticaret Odası’na, ikinci ziyaretimizi Çin’in en büyük firmalarından COFCO’ya yaptık. Üçüncü durağımız Çin Dış Ticareti Destekleme Konseyi oldu. Türkiye’den Çin Halk Cumhuriyeti’ne kiraz ihracatının tekrar başlaması, kiraza ilave olarak narenciye, nar, üzüm, elma, incir, badem ve kivi ihracatının başlaması için T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çin Halk Cumhuriyeti Kalite, Kontrol, Denetim ve Karantina Genel İdaresi arasında görüşmeler sürüyor. Bu ziyaret bu anlamda da çok verimli geçti. Sadece yaş meyve sebze değil Çin’in ithal ettiği Türkiye’nin üretim ve ihracatında güçlü olduğu tüm tarım ürünleri ve deniz mahsulleri, kanatlı eti ve yumurta, süt ürünlerini Çin’e ihraç edebiliriz. Çin Halk Cumhuriyeti bizimle çalışmaya başladığı takdirde vatandaşlarına kaliteli Türk gıda ürünlerini uygun fiyatla sunma olanağına kavuşacak. Biz de yıllık 210 milyar dolar gıda ürünleri ithal eden Çin’e 1 milyar dolarlık gıda ürünleri ihracat hedefimize ulaşmış olacağız. Her iki taraf içinde kazan-kazan felsefesi hayat bulmuş olacak. Çin’deki tüm temaslarımızda Pekin Büyükelçimiz İsmail Hakkı Musa bizlerle büyük destek verdi, heyetimize başkanlık yaptı. Çin temaslarımızın çok verimli geçmesi için çok emek verdi. Sayın Büyükelçimiz İsmail Hakkı Musa’ya sizlerin aracılığıyla teşekkür etmek istiyorum. |
“ABD pazarında iddialıyız” |
Dünyanın gıda ambarı Türkiye, ABD pazarında Turkish Tastes ile güçleniyor. Geçtiğimiz günlerde ABD’de Turkish Tastes kapsamında bir heyet ziyaretinde bulunduk. Bu tanıtım ziyaretinin verimlilik sonuçlarını ilerleyen günlerde alacağımızı düşünüyoruz. 7 deneyimli şefimiz ile çok özel bir sunum gerçekleştirdik. Bizim özelimize kuru domates, konserve ürün gruplarımız, meyve suları, salça, zeytin -zeytinyağı ürün gruplarımız büyük ilgi gördü. Son verilere göre, Türkiye’nin önceki yıl ABD’ye meyve ve sebze mamulleri ihracatı yüzde 26 artarak 343 milyon dolarlık bir hacme ulaştı. Bu artış, Türk meyve ve sebzelerinin ABD pazarında giderek daha fazla talep görmesiyle doğrudan ilişkili. Türkiye’nin dünyanın her pazarındaki güncel trendlere hızlı bir biçimde adapte olma yeteneği, ABD pazarındaki başarısını güçlendiriyor. Bu pazara Türk ürünlerini benimsetme çabasındayız. Tabi benimsemesi kadar bu ürünleri sürdürebilirlik politikası ile sürekli olarak oraya sunmanın altyapısını da oluşturmamız gerekiyor. Firmalarımızın bu pazarlar için yatırım yapması gerekiyor. |
“Hindistan’a ihracatta %230 artış yaşandı” |
Hindistan pazarı için pandemi döneminden itibaren yoğun bir çalışma yaptık. Bu süreçte Cumhurbaşkanımızın, bakanlarımızın almış olduğu çok güzel bir kararlarla bizim tarım ürünlerinin üreticisi, ihracatçısı bu yasaklardan etkilenmeyerek sürekli alandaydık ve biz burada ne yapalım diye çalıştık. Burada da özel bir Ur-Ge Projesi uygulamaya başladık. Hindistan’a gittik. Orada ciddi bir ilgi ile karşılaştık. 30 milyon dolarlık ihracatımız Ur-Ge Projesi’nden sonra aşağı yukarı 100 milyon doları çıkardık. İnşallah önümüzdeki yıllar tekrar bunları sürdüreceğiz. Çünkü sürdürebilirlik çok önemli. Yine Hindistan’a bir daha ziyaret yapabiliriz. Alıcıları da buraya davet ettik. Tesislerimizi ve bahçelerimizi gezdirdik. Ayrıca geçtiğimiz günlerde 2020-2023 yılları arasında yaş meyve sebze ürünleri ile ilgili yürüttüğümüz Ur-Ge projemiz Ticaret Bakanlığımız tarafından 619 proje içinde iyi uygulama örneği ödülüne layık görüldü. Emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. |