Türkiye’nin İsrail’e maden ihracatı dört ayda 30 milyon dolar olurken, bunun 12 milyon doları Ege Bölgesi’nden yapıldı
GÜLCİHAN ALTINKAYA
Ticaret Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemlerinin tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulduğunu açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ilk etapta 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatına kısıtlama getirildi. Bakanlık tarafından alınan karar sonrası ticaretin ne zaman ve hangi koşullarda yeniden başlayacağı konusunda belirsizlik oluştu. İki ülke arasındaki ticaret 2023 yılında, 6,8 milyar dolar değerindeydi ve bunun yüzde 76’sını Türk ihracatları oluşturuyordu. Öte yandan Türkiye’nin İsrail’e maden ihracatı dört ayda 30 milyon dolar olurken, bunun 12 milyon doları ise Ege Bölgesi’nden yapıldı.
İhracat dolaylı yolla yapılıyor
İhracatçının yasak sonrası dolaylı yolla da olsa ürünlerini göndermenin yollarını aradığını aktaran Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu, “Muğla’dan İsrail’e ürün çok gönderiliyor. Şöyle garip bir durum yaşanıyor ki İsrail’le Filistin ticaret yapıyor. Filistin’e yolladıklarımız İsrail’e satılıyor. İsrail’e yolladıklarımız Filistin’e satılıyor. Ticaret Bakanlığı bunun siyasi bir karar olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle dolaylı yolla ihracat dediğimiz bir modele yönelim var. Şimdi Yunanistan üzerinden ticaret başladı. Ürünler önce Yunanistan’a, Yunanistan üzerinden de İsrail’e gidiyor. Bu da nakliye gibi pek çok maliyet yükünü beraberinde getiriyor” dedi.
“Projeler yarım kaldı”
Yasaklama nedeniyle yurt dışındaki birçok projenin yarım kaldığına dikkat çeken Alimoğlu, “Yeni bir müşteri veya depo ayrı bir konu. Orada devam eden projeler var ve bu projeler yarım akldı. Yani projeyi devam ettiremiyoruz. Projeleri tamamlamaya bile fırsat vermediler. Bu konuda bir opsiyon da söz konusu olmadı. Önce gümrükte kısıtlama vardı. Ama birden bir karar alındı. Ticaret yasağı önce 54 ürün grubuna ondan sonra her şeyi kapsayacak şekilde uygulanmaya başladı. Zaten ilk yasakta 54 ürün grubunun içinde mermer de vardı” diye konuştu.
“Malzemeleri elimizde tutuyoruz”
İnsanların ürünlerini yollamak için bir şekilde fırsat kollandığını aktaran Alimoğlu, “Yunanistan’dan yollayamazsa Dubai’den yollayacak. Netice itibariyle bir yerden yollayacak. Şimdi malzemeleri elimizde tutuyoruz ve ne olacağını bilmiyoruz. Firma olarak da beklenti içindeyiz. Ama sıkıntıda olan arkadaşlarımız var. Örneğin; İsrail’den avans almış. Bir de aracı fasonu olarak blok almış. Blok parasını ödemiş. Bana bloku getirmiş, işletme parası vermiş. Şimdi bu malzemeyle gidecek kalan borcunu ödeyecek” ifadelerinde bulundu.
Türkiye’nin gönderdiği maden ürünlerinin tamamının işlenmiş katma değeri yüksek ürünler olduğunu vurgulayan Alimoğlu, sektöre yönelik atı kuruluşların bakanlıkla görüşmelerinin devam ettiğini kaydetti. Alimoğlu, “Sektör şu an mağduriyet yaşıyor ve her çareye başvuruluyor” dedi.
“Seramikle rekabet eder hale geldik”
Maden ve doğal taş sektöründeki gelişmeleri de değerlendiren Alimoğlu, “Piyasada hareket durmuyor. Mermer artık lüks malzeme olmaktan çıktı bir ihtiyaç malzemesi oldu. Tabii bir de ortaya şu anda seramik kuvars çıktı. Bu ürün özellikle mutfaklarda kullanılıyor. Bunların da sektöre zararı var. Seramikle rekabet eder hale geldik. Bizim üretimde yapamadığımız ölçülerde ürün yapabiliyorlar. Çok güzel malzeme var. Doğal malzemenin her zaman yeri farklı ama insanlar bir de maliyete bakıyor. Akaryakıt, nakliye ve işçilik gibi maliyetlerimiz çok arttı. Bu açıdan projeler bir bekleme dönemi yaşıyor” dedi.