Pazar, Kasım 10, 2024

“Dengeli bir korelasyonun tesis edilmesini bekliyoruz”

İstanbul Ticaret Odası Şekip Avdagiç

Kredi büyümesine getirilen sınırlamanın gözden geçirilmesine ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Avdagiç, “KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacak” dedi


İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, odanın ağustos ayı meclis toplantısında iş dünyasının gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kur artışlarının enflasyonla bağının kopmasının, ihracatçı açısından önemli bir sorun oluşturduğuna dikkat çeken Avdagiç, “Yıllık bazda kur artışı ile enflasyon arasındaki makasın kur aleyhine 50 puana yaklaşması bir alarm durumudur. Sadece temmuz ayında kur yüzde 0,6 artarken, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamlarına göre temmuz ayı TÜFE yüzde 3,23, İTO’ya göre yüzde 4 arttı. Özellikle tekstil, hazır giyim, konfeksiyon gibi geleneksel ürün gruplarında yaşanan daralma ve pazar kaybı önemli seviyelere ulaştı. Kur ile enflasyon arasında dengeli bir korelasyonun tesis edilmesini bekliyoruz” dedi.


“Cari işlemler dengesinde iyileşme sürüyor”

Avdagiç, meclis konuşmasında uygulanan finansal istikrar programının işletmelere etkilerine ilişkin görüşlerini de paylaştı. Haziran 2023 seçimlerinin ardından ekonomi politikalarındaki radikal değişikliğin etkilerinin her geçen gün daha da belirginleştiğini belirten Avdagiç, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) döviz rezervi, tarihi rekor seviyesine ulaştı. Cari işlemler dengesinde iyileşme sürüyor. Bozulmuş olan bütçe dengesi yeniden tesis edildi” ifadelerini kullandı.


“Kredi sınırlaması gözden geçirilmeli”

Program kapsamında kredi büyümesine getirilen sınırlamanın enflasyonla mücadelede önemli bir araç olduğunun farkında olduklarının ancak bu durumun yeniden gözden geçirilmesine ihtiyaç bulunduğunu vurgulayan Avdagiç şunlara dikkati çekti: “KOBİ’leri rahatlatmak çok yerinde bir karar olacak. Unutmayalım ki bir ülkedeki yatırım ekosistemi KOBİ’ler üzerinde yükselir. KOBİ temelli ekosistem iyileştirildikçe büyük ölçekli yatırımların çekilmesi mümkün hale gelir. Finansal sıkılaşmanın, finansal dayanıklılığa halel getirmemesi en önemli beklentimizdir. Dolayısıyla finansman koşullarının makul ölçeklerde ve kademeli olarak iyileştirilmesini ihmal etmemeliyiz.”

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM