Cumartesi, Eylül 28, 2024

Gençlerin %64’ü ekonomik açıdan ailesine bağlı 

Youthall, bu yıl üçünsünü gerçekleştirdiği ‘Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Türkiye genelinde 18-34 yaş aralığındaki 2 bin 627 katılımcı ile gerçekleştirilen bu yılki araştırmanın sonuçları; artan hayat pahalılığı, düşük gelirle yaşama mücadelesi, iş kaybetme korkusu gibi faktörlerin gençlerin ekonomik kaygılarını derinleştirdiğini ortaya koydu. Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 70,1’i aylık 5 bin TL’nin altında gelirle geçinmeye çalışırken yüzde 64,1’i ailesinden harçlık alarak hayatını idame ettiriyor. Dolayısıyla gençlerin kendi hayatları üzerindeki kontrol hissi de erozyona uğruyor. 


Katılımcıların %36,8’i aylık 2 bin 500 TL ile geçiniyor 

2024 araştırma sonuçları, gençlerin ekonomik bağımsızlıklarını kazanma konusunda büyük zorluklar yaşadığını ve ailelerine olan bağımlılıklarının devam ettiğini bir kez daha gözler önüne koydu. 2023’e kıyasla harçlıklar yüzde 100 oranında artmış olmasına rağmen yüksek enflasyon karşısında gençlerin alım gücünün azaldığı görüldü. Katılımcıların yüzde 36,8’i aylık 2 bin 500 TL ve altında bir gelirle geçinmeye çalışırken yüzde 33,3’ü ise 2 bin 500 TL ile 5 bin TL arası bir harçlık veya gelirle yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Ayrıca, gençlerin yüzde 64,1’i hala ailelerinden ekonomik destek alırken yüzde 46,1’i Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) bursu veya kredisi ile yaşam standartlarını karşılamaya çalışıyor. Yarı zamanlı işlerde çalışan gençlerin oranı ise yüzde 22,5. Geçtiğimiz yılın araştırmasında en dikkat çeken bulgulardan biri ‘iş arayan üniversite mezunlarının’ yüzde 69’unun sadece bin 500 TL harçlıkla geçinmek zorunda olmasıydı. Bu grup için harçlıklar rakamsal olarak yüzde 25 artmış olsa bile mevcut enflasyona karşı oldukça düşük kalmış durumda. İş arayan üniversite mezunlarının temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanmaları, onlar için ekonomik çıkmazı belirgin hale getiriyor.


Gençlerin %49’u kaygılı 

Araştırmanın sonuçlarına göre gençlerin hayatlarının kontrolünü elde etme konusunda yaşadığı zorluk artıyor. Katılımcıların yüzde 73,1’i belirli durumlar üzerinde kontrolleri olduğunu ancak hayatlarında kontrol edemedikleri dış faktörlerin de bulunduğunu belirtiyor. Geçen seneye göre yüzde 80’e yakın artış gösteren bu oran, gençlerin ‘kontrol hissini kaybettiği duygusunun’ arttığını ortaya koyuyor. Hayatlarında yeterli kontrole sahip olmadığını düşünen gençler, geleceğe kaygılı bakıyor ve bu motivasyonlarını düşüyor. Dolayısıyla gelecekle ilgili ne düşündükleri sorulduğunda yüzde 40,9’u kaygılı olduğu yanıtını verirken sadece yüzde 35,5’i umutlu olduğunu ifade ediyor.


Gençler için iş-yaşam dengesi önem kazanmış durumda

Gençlerin iş seçimlerinde önem verdikleri faktörler de geçen seneye göre değişiklik gösterdi. Geçen yıl gençlerin ilk öncelikleri arasında maaş seviyeleri ve anlamlı bir işin parçası olma arzusu öne çıkarken 2024 yılında iş-yaşam dengesi daha önemli bir faktör haline geldi. Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 53,7’si iş-yaşam dengesinin iş seçiminde en önemli faktör olduğunu belirtirken yüzde 48’i esnek çalışma koşullarına sahip işlerde çalışmayı tercih ettiğini ifade ediyor. Son dönemde global büyük şirketlerin çalışanlarını haftanın 5 günü ofisten çağırmaya başlamasına rağmen pandemi sonrası gelişen uzaktan çalışma modeli gençler arasında popülerliğini korumaya devam ediyor. Maaş seviyesi de yüzde 44’6’lık bir oranla etkili bir değerlendirme kriteri olarak karşımıza çıkıyor. Gençlerin yaklaşık yüzde 60’ı çalışmak için kurumsal ve global şirketleri önceliklendiriyor. Kurumsal ve Türkiye merkezli şirketler ise sadece katılımcıların yüzde 7’sinin öncelikli tercihi. 


Yurt dışında çalışma eğilimi devam ediyor 

Youthall’un yaptığı araştırma, 2023 yılındaki trendin devam ettiğini ve gençlerin yurt dışı hayallerinin hala yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 53,8’i eğitim fırsatlarını yakalamak, dil becerilerini ve kültürel deneyimlerini geliştirmek amacıyla yurt dışına gitmek istediğini belirtiyor. Yurt dışına gitmek isteyenlerden yüzde 35,6’sı bu isteğin en büyük sebebinin ‘uluslararası deneyim kazanma’ olduğunu ifade ediyor. Yüzde 31,4’ü yurt dışındaki daha iyi yaşam koşulları nedeniyle gitmeyi tercih ederken yüzde 24,5’i emeğe verilen değerin Türkiye’ye kıyasla yurt dışında daha yüksek olmasını bu kararlarının temel sebebi olarak gösteriyor. Araştırmaya katılan henüz mezun olmamış öğrenciler için de yurt dışı hayalleri ön planda. Bu gençler, Türkiye’deki iş tercihlerinde global imkanlar sağlayan şirketleri seçiyor. Öğrencilerin yüzde 59,5’i, gelecekteki iş yaşamının onlara bu kapıyı açmasını beklerken yüzde 53,4’ü kariyer ilerlemesi ve yükselme olanağı sunan bir ortamı tercih ediyor. Ayrıca yüzde 45,3’ü iş-özel hayat dengesine imkân veren bir şirket kültürünü önemsiyor, bu da gençlerin iş dünyasındaki beklentilerinin sadece finansal veya kariyer odaklı olmadığını, aynı zamanda kişisel yaşamlarına da değer verdiklerini gösteriyor.


Her 10 mezun gençten 7’si 1 yıl içinde iş değiştirmeyi düşünüyor

Araştırma sonuçlarına göre çalışan mezun gençlerin yüzde 71,3’ü önümüzdeki yıl iş değiştirmeyi düşünüyor. Tercih etmeyi düşündükleri öncelikli sektörlerin başında teknoloji, enerji ve otomotiv sektörü yer alıyor. İş değiştirme isteğinin ardındaki başlıca nedenler ise yüzde 63,2 oranında bulundukları şirket ve pozisyonlarda kendilerini geliştirememeleri, yüzde 58,6 oranında gelir memnuniyetsizliği ve yüzde 47,1 oranında kariyer ilerlemesi için fırsat eksikliği olarak belirtiliyor.


“Gençleri merkezine alan kurumlar, geleceğe daha hızlı adapte olacak”

Youthall CEO’su Emre Aykan, araştırmanın sonuçlarını değerlendirdi. Her yıl düzenli olarak gerçekleştirdikleri bu araştırmanın gençlerin sosyal, duygusal ve profesyonel beklentilerine dair derinlemesine içgörüler sunduklarını belirten Aykan, “Bu yılki sonuçlar, doğru iş gücü ile uzun vadeli büyüme hedefleyen kurumların, gençlerin ihtiyaç ve beklentilerine yönelik stratejiler geliştirmesi; eğitim ve iş dünyasının da gençlerin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak için gerekli destekleri sağlaması gerektiğini bize gösteriyor. Bu adımlar yalnızca bireysel başarıyı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkenin genel kalkınma hedeflerine ulaşmasını da hızlandıracak” dedi. Gençleri merkeze alan kurumların geleceğe çok daha hızlı adapte olacağı vurgulayan Aykan, “Youthall olarak 10 yıldır olduğu gibi biz de gençlerin beklentilerini anlamaya, anlamlandırmaya ve iş dünyasına verilerimiz ile yön vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Gençler İK koltuğunun yapay zekaya bırakılmasına hazır değil

Yapay zekâ teknolojileri gençler arasında giderek daha fazla ilgi görse de bu konudaki bilgi eksikliği hala önemli bir bariyer olarak öne çıkıyor. Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 47,2’si yapay zekâ uygulamalarını sık sık kullandığını belirtirken, bu oran mezunlar arasında yüzde 29,7’ye düşüyor. Neden kullanmadıkları sorusuna öğrencilerin yüzde 43,9’u faydalarını bilmediği yanıtını verirken mezunların yüzde 54,2’si henüz fırsat bulamadığını belirtiyor. Öğrencilerin yüzde 90’ı, yapay zeka teknolojilerinin gelecekteki kariyer planlarına yön vereceğine inanıyor. Bununla birlikte yapay zekanın kariyer planlamasında sahip olabileceği güçlü pozisyon ile ilgili endişeler de yok değil. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 44,5’i yapay zekâ tabanlı CV oluşturma araçlarına güven konusunda kararsız olduğunu ifade ediyor. Yüzde 43,1’i bu araçlara güvendiğini belirtirken yüzde 12,4’ü güvenmediğini belirtiyor. Mezunların ise yüzde 47,8’i yapay zekâ tarafından yapılan CV taramalarının veya ön eleme süreçlerinin genellikle adil olduğunu ancak yine de hata payı olabileceğini düşünüyor. Yapay zekâ taramalarının kesinlikle adil olmadığını düşünenler yüzde 10,8 iken sadece yüzde 10,5’i bu süreçlerin adil olduğuna kesin olarak inanıyor.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM