Cuma, Eylül 27, 2024

HES yatırımcıları ‘Lisansız hibrit’ yatırımına izin istiyor

Güven, “HES’ler yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin belkemiğini oluşturuyor” dedi

Orman alanlarındaki madencilik tesislerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız enerji yatırımı yapılmasının önü açıldı. Orman Kanunu’nun 16. maddesinin uygulanmasına dair olarak yayınlanan son düzenlemenin ardından hidroelektrik santral yatırımcıları da ‘HES’lere kurulu güçleri kadar kendi sahalarına veya aynı dağıtım bölgesinde olmak kaydı ile uygun sahalara lisanssız enerji yatırımı yapılabilme izni verilmesi’ çağrısı yaptı. 

Orman alanlarıyla ilgili son düzenleme hakkında değerlendirmelerde bulunan Hidroelektrik Santralları Sanayi ve İş İnsanları (HESİAD) yönetimi adına Başkan Elvan Tuğsuz Güven, HES’lerin, hali hazırda tüm izinleri ve ilgili teknik altyapıları tamamlandığı için gerekli bürokratik süreçlere takılmadan hızla devreye alınabilecek şekilde lisanssız enerji yatırımları yapılması için de son derece müsait durumda olduğunu kaydetti. 


“Çevreci enerji kaynağı yaratabiliriz”

Güven, uygun sahalarda yer alan HES’lere kurulu güçleri kadar yine kendi sahasına lisanssız enerji yatırımı yapılması izni verilmesinin, hibrit yatırım izinlerinin önünün açılmasının ve maden tesislerine verilen izinler kapsamında HES’lerin tesisleri döneminde kullanılan taş ocakları ve dolgu sahalarının da bu amaçla kullandırılmasının ülkemizin artan enerji ihtiyacına en çevreci ve en hızlı şekilde cevap vermeyi sağlayacağını vurguladı. Güven, “HES’ler halen yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretiminin belkemiğini oluşturuyor. Güneş ve rüzgâr da hızla büyüyor olmakla birlikte verimli kaynak kullanımı adına hızla devreye alınabilecek yani ‘sıcak yedek’ olarak devreye girebilecek bir kaynak olarak HES’lerin enerji arz güvenliğimizdeki kritik rolü devam ediyor. Şimdi bu rolü, lisanssızlar ve ayrıca hibrit GES’lerle güçlendirmek için önümüzde iyi bir fırsat var. Düzenleyici kuruluşların bu fırsattan ülkemiz adına azami ölçüde yararlanmak için ilgili düzenlemeleri ivedilikle devreye almasını bekliyoruz” dedi. 


Rüzgâr ve güneşte alınacak daha uzun bir yol var

Climate Analytics ve NewClimate Institute tarafından bu ay yayınlanan bir analiz, başka ülkelerin yanı sıra Türkiye’nin iklim hedeflerine erişimdeki durumunu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişimini de mercek altına alıyor. Çalışma, mevcut rüzgâr ve güneş enerjisinin yüzde 70’inden fazlasını oluşturan 11 ülkede, ulusal düzeyde ne kadar rüzgâr ve güneş enerjisi üretimine ihtiyaç olduğunu ve gereken yeni kapasiteyi inceliyor.

Türkiye hakkında çarpıcı bulgular sunduğu görülen analize göre Türkiye 2023 yılında Avrupa’nın en büyük ikinci kömür yakıtlı elektrik üreticisi haline gelmiş durumda. Çalışma Türkiye’de rüzgâr ve güneş enerjisinin yaygınlaştırılması için büyük bir potansiyel olsa da Türkiye’nin elektrik sistemini ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan bir sisteme dönüştürmek için daha fazla adım atılması gerektiğine vurgu yapıyor.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM