Çarşamba, Ocak 15, 2025

Gaz hidratlar, Türkiye’nin gelecekteki enerji kaynağı olabilir 

‘Oyun Değiştirici Enerji Kaynağı: Gaz Hidratlar’ başlıklı konferans, İzmir Resim ve Heykel Müzesi’nde düzenlendi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ),  Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, Deniz Teknolojisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Günay Çifci, gaz hidratların Türkiye’nin enerji politikalarındaki önemine dikkat çeken kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, gaz hidratların önemi, aranmasında kullanılan deniz jeofizik yöntemleri, dünyadaki ve Türkiye’deki dağılımı, Türkiye için stratejik önemi, üretim süreçleri ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bu alandaki araştırma geçmişi ele alındı. Çifci ayrıca, Karadeniz ve Akdeniz’deki araştırmaların yanı sıra Ege Denizi’nde de gaz hidrat rezervlerinin tespitine yönelik çalışmaların bir an evvel başlatılmasının gerekliliğini vurguladı.


“Gelecek kuşakların kaderini değiştirecek”

Prof. Dr. Çifçi, dünyada henüz yaygın bir şekilde kullanılmayan gaz hidratların yakın geleceğin enerji kaynağı olarak değerlendirildiğini belirterek, “Gaz hidratlar, dünya genelinde özellikle deniz tabanlarında geniş bir yayılım gösteriyor. Türkiye’de ise Karadeniz ve Akdeniz’de önemli miktarda gaz hidrat rezervi bulunduğu öngörülüyor. Böylesine kritik bir rezerv keşfi, gelecek kuşakların kaderini değiştirebilecek stratejik bir öneme sahip. Bir oyun değiştirici olarak görülen gaz hidratlar, ülkemizin Mavi Vatan misyonları kapsamında da stratejik bir koz olarak öne çıkıyor. Doğalgaza eşdeğer bir enerji kaynağı olan bu rezervlerin, farklı bölgelerde geniş kapsamlı araştırmalarla 1’inci, 2’nci ve 3’üncü faz çalışmalara başlanması, ülkemizin ekonomisi ve geleceği adına hayati bir gereklilik” dedi.


Enerji bağımsızlığı için büyük fırsat

Gaz hidratların Türkiye’nin enerji politikalarındaki önemine değinen Prof. Dr. Çifci, “Bu kaynakların kullanıma açılmasıyla birlikte ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanmasında dışa bağımlılık azalacak, yeni iş alanları yaratılacak ve ekonomiye büyük katkılar sağlanacak. Gaz hidratlardan elde edilen doğal gaz, mevcut doğalgaz boru hatlarıyla kolaylıkla taşınabilir ve evlerde, sanayide, elektrik üretiminde kullanılabilir. Bu çalışmaların hızla hayata geçirilmesi, ülkemizin enerji bağımsızlığı açısından büyük bir adım olacak Türkiye, gaz hidratlara yönelik araştırmalarını hızlandırmalı; rezerv tespiti, çıkarma ve taşıma teknolojilerine yatırım yapmalı” ifadelerini kullandı. 


“EGE için rezerv tespitine başlanmalı”

Gaz hidratların Ege Bölgesi için bir kurtuluş reçetesi olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Çifçi, “Ege Denizi, jeolojik-jeofizik yapısı ve stratejik konumu itibarıyla gaz hidrat rezervleri açısından büyük bir potansiyele sahip olabilir. Bölgemizde bu kaynakların rezerv tespitine yönelik kapsamlı çalışmalara bir an önce başlanmalı ve araştırmalar hızlandırılmalı. Gaz hidratların, sadece enerji ihtiyacımızı karşılamakla kalmayıp Ege Bölgesi’nde yeni ekonomik fırsatlar yaratacağına inanıyorum. Özellikle bölgenin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacak bu tür çalışmalar, aynı zamanda istihdam yaratma ve sanayinin gelişimine öncülük etme potansiyeline sahip. Aynı zamanda üniversitemiz, yıllardır süregelen deniz bilimleri alanındaki araştırmaları ve uzman kadrosuyla bu süreçte önemli bir rol üstlenmeye hazırdır. Halihazırda Türkiye’nin ilk araştırma gemisi olan Koca Piri Reis Araştırma Gemimiz, modern ekipmanları ve deneyimli araştırma ekibiyle bu tür çalışmaları desteklemek için aktif olarak kullanılabilir. Ege Denizi’nin potansiyelini ortaya çıkarmak ve bu zenginliğin bölge halkına ve ülkemize fayda sağlaması için her türlü katkıyı sunmaya hazırız” diye konuştu. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM