Hep söylüyorum, yazıyorum; AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için iktidara 2004’ten bu yana bir türlü yüz vermeyen İzmir bir “Nirvana”! AK Parti 2002’den önce kurulup ilk seçimde yüzde 34 ile iktidara geldi parlamenter sistemde. Ancak 2004’ten bu yana girdiği bütün yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir’de ve ilçelerinde hep açık ara kaybetti. Çok iddialı girdiği 31 Mart 2024’te de İzmir’de 29-2 kaybetti.
İzmir’in projelerine onay verilmiyor… Bulunan dış kredilerin kullanımında da hakeza onay verilmiyor… Mali kıskaç cabası… Borçlar yapılandırılmak yerine her ay 1,5 milyar civarında kesinti yapılıyor İller Bankası payından. Üstüne üstlük, İzmit Körfezi’nin temizliği için kesenin ağzını cömertçe açan iktidar, İzmir Körfezi’ne gelince cebinde adeta akrep varmışçasına elini cebine atmayarak İzmir’i bir de bu yoldan cezalandırıyor! Oysa İzmir Körfezi’nin problemi 1-5-10-20-25 değil, en az 60-70 yıllık bir problem. Bu problemin üzerine İzmir Büyükşehir’in çalışmalarıyla gidiliyor ancak kaynaklar kıt olunca zaman alacak. Yine de İzmir Büyükşehir çalışıyor. Çiğli’deki arıtmanın dördüncü fazı yakında devreye girecek. Yağmur suyu-pis su ayrıştırma projesi sürüyor. Dereler temizleniyor. Körfezin sığlaşan bölgelerinden 100 bin tona yakın çamur çıkarıldı son aylarda. Fakat bir yandan da Gediz nehri Körfez’i kirletmeye devam ediyor; ilgili bakanlıkların umurunda mı?
Kötücül iktidarın kötücül yerel ayağı Körfez’e sırtını dönmekle kalmıyor, bir yandan da aklı sıra komplolar kurarak kamuoyunu yanıltmaya, güya algı yönetimi yapmaya çalışıyor! Bunun son örneğini İzmir birkaç hafta önce yaşadı. Yağmur suyu hatlarında biriken ve kirlilik içermeyen suların denize deşarj edilmesine ilişkin görüntüler üzerinden yürütülen dezenformasyon; soruşturmadan, araştırmadan nasiplenmemiş yerel medya tarafından haberleştirildi. Trollar de sosyal medyadan harekete geçti tabii.. Yerel medyaya servisi yapanlar bittabi ki AK Parti İzmir kanadı. İnsan kendi kentine komplo kurar mı üstellik günahtan arınılması için bir fırsat olan mübarek Ramazan günlerinde? Yerel medya da mal bulmuş mağribi gibi atlamamalı kendisine servis edilen ‘haber’ üzerine. Doğru mu, değil mi, bir bakmalı… Haberin muhatabına da bir sorulmalı…
“Böyle bir iftirayı hak etmediler”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 2025 Mart ayı meclisinin 14 Mart günkü oturumunda dezenforme edilen meselenin aslını astarını şöyle açıkladı:
“Konak’ın merkezinde o kapaklar, yağmur suyu kanalıyla bağlantılı kapaklar. Şehrimizde yağmur suyunu kanalizasyondan ayırdığımız, yağmur suyu drenajının olduğu hatlar var. Yağmur ızgaraları var, onların kanalları var. Bu sular yakınındaki dereye, bazı noktalarda Körfez’e dökülüyor ama dökülen su yağmur suyu. Tuhaf olan şey şu; yağmurun yağmadığı bir zamanda kirli bir su bu kanala dökülüyor ve buradan deşarj oluyor. Yağmurun yağdığı zaman normalde orada belli bir seviyeden sonra kapaklar açılıyor, yağmur suyu denize dökülüyor. Bunda bir anormallik yok. Ama yağmur olmayan havada, üstelik Anadolu Ajansı kameramanı, muhabirleri davet ediliyor, sistem kuruluyor. Kameralar çekime hazır, havalanmaya hazır dron bulunuyor. Hazırlıktan sonra birdenbire oradan kirli su geliyor ve o su oradan körfeze dökülüyor. Kesin olan şey şu; o kirli su asla ve asla İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kanalizasyon hatlarından gelmiyor. Yağmur suyu kanallarına biliyorsunuz zaman zaman vatandaşlarımız temizlik sonrasında kirli su falan dökerler. Ama bunun miktarı biraz fazla olduğu için, daha önemlisi bu olayla ilgili olarak önceden AA’nın muhabirleri, foto muhabirleri, kameramanları oraya çağırıldığı için, hazır tutulması sağlandığı için kurgusal bir şey olduğunu, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU’yu kötülemek amaçlı bir kurgunun gerçekleştirildiği, çok emin olduğumuz kötü ve haince bir davranış. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU üzerine düşeni yapıyor. Bizim gurur duyduğumuz arkadaşlarımızdır. Böyle bir iftirayı hak etmediler. Bu mübarek günde bu yapılmaz, ahlaksızlıktır, vicdansızlıktır, insafsızlıktır. Komplo olduğunu biz anladık, yapanlara yazıklar olsun.”
Analiz sonuçları ortada
İZDENİZ YK Başkanı Dr. Işıkhan Güler de, ANKA’ya yaptığı açıklamayla gerçekleri kamuoyuna açıkladı, İzmir Körfezi’nin Konak İskele tarafında kirli su deşarjının olduğu iddialarına analiz sonuçlarıyla şöyle yanıt verdi:
“Kemeraltı bölgesinde iki ayrık sistem var. Biri yağmur sularını toplayan sistem biri de atık suları toplayan sistem. Kemeraltı bölgesinde bir terfi merkezi var. Terfi merkezi, şiddetli yağmurlarda akan yağmur sularını deşarj etmek için kullanılıyor. Yağmur derelere gelir, onlar da denize doğru akarlar. Bunlar, yüzey atık sularıdır. Kemeraltı’ndaki bölgeden gelen suları terfi merkezinden denize ya da uygun yerlere aktarılmak için kullanılır. Yağmur suları, temiz sulardır. Atık sular değildir. Yağmur suları belirli ölçülerde denize aktarılabilir. Dereler de bunu yapıyor. Derelerde yağmur akışa başladığında önce koyu renkli bir şey gider. O, aslında çamurdur. Çamur, derelerde yağmurun taşıdığı, tabandaki malzemedir. Buradaki terfi merkezinde de öyle bir durum söz konusu. Terfi merkezinin dibinde çökmüş olan yağmur suyu malzemesi önce koyu renkte akıyor, hemen arkasından normal rengine dönüşüyor. Dolayısıyla denize akıtılan suyun kalitesi, kirli ya da atık su kalitesi değil. Yağmur suyundan kaynaklanan kalite… İZSU, terfi merkezindeki sularla ilgili analiz de yaptı. Onun sonuçlarına göre, dökülen su, temiz su standardında denize dökülen bir sudur. Tamamen temiz su ölçeğindedir ve denize verilmesi konusunda herhangi bir sıkıntısı olmayan bir standarda sahip. Yağmur sularının ekosisteme bir zararı yok. Buraya sürekli deşarj yapılması gibi bir durum mümkün değil. Çünkü terfi merkezinin amacı, biriken suyu şehri su basmasın diye belirli bir seviyeye geldikten sonra denize aktarması.”
Takdir kamuoyunun… İzmir kamuoyu yalan-dolanla gerçekler arasındaki farkı görebilecek yetkinliğe sahiptir. Fakat tabii bu kötücül ortamda sürekli saldırı altındaki CHP’li yerel yönetimlerin, kurumların antenlerinin çok açık olması önemli. Çünkü kötücül iktidar ve yerel uzantılarının kirli oyunları, dezenformasyonları belli ki seçimlere kadar sürecek, hem de artarak!..