Perşembe, Temmuz 3, 2025

Emlak yatırımcıları yeni yön arıyor

Artan enerji maliyetleri ve resesyon beklentileri yatırımcıyı güvenli, istikrarlı ve değerini koruyan pazarlara yönlendiriyor. Dubai’nin yükselişi dikkat çekerken, Türkiye konut piyasası hem yabancı hem yerli yatırımcı için fırsatlar barındırmaya devam ediyor. Vartur Emlak CEO’su Şerif Varlı, küresel çapta yaşanan jeopolitik gerilimler, artan enerji maliyetleri ve ekonomik belirsizliklerin emlak piyasasına etkilerini değerlendirdi. Varlı, yatırımcıların, bu gelişmeler ışığında daha istikrarlı ve güvenli coğrafyalara yöneldiğini söyledi.

ABD ve Çin merkezli politik gerilimlerin, küresel ekonomik dengeleri etkilediğini ifade eden Varlı, “Bu durum, yatırımcıların kararlarını doğrudan şekillendiriyor. Jeopolitik riskler ve enerji maliyetlerindeki artış, yatırımcıları daha güvenli limanlara itiyor. Dubai, bu anlamda öne çıkan bir merkez. Gerek siyasi risklerden izole yapısı gerekse enerji ve iklim odaklı yaşam tarzıyla yatırımcılara güven veriyor” dedi. Varlı, Dubai’nin bu yılın ilk çeyreğinde geçen yıla kıyasla işlem hacminde yüzde 30,3, işlem sayısında ise yüzde 22,8 oranında artış yaşadığını belirterek, ilk üç ayda toplamda 38,85 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşıldığını da ekledi.


“Konut her zaman yatırımcısını sevindirdi”

Türkiye’de ise gayrimenkul yatırımlarının geleneksel olarak dövize karşı bir koruma aracı olarak görüldüğünü belirten Varlı, “Geçmişten bugüne konut her zaman yatırımcısını sevindirdi.  Dövizdeki belirsizlikler ve faiz oranlarındaki artış kısa vadede talebi baskılasa da bu durumun geçici olduğunu düşünüyorum. Faizlerin makul seviyelere gerilemesiyle konut yeniden en çok tercih edilen yatırım aracı olacaktır” dedi.

Varlı, Türkiye konut piyasasında döviz bazında fiyatların stabil seyrettiğini ancak kiraların döviz bazında yükseldiğini belirterek, “Bu gelişme, gayrimenkul yatırımcıları için kira dönüş oranlarını artırıyor. Yani yatırım yapan kişi için bu olumlu bir tablo” diye konuştu.


“Yabancı yatırımcı için İstanbul ve Antalya hâlâ cazip”

İstanbul ve Antalya gibi şehirlerin yabancı yatırımcılar için hâlâ cazibesini koruduğunu belirten Varlı, yabancı yatırımcı profilini; gelir ve kira getirisi odaklı yatırımcılar, vatandaşlık veya oturma izni hedefiyle gelenler ile tatil veya yaşam kalitesini artırmak isteyen bireyler olarak üçe ayırdı.

Vatandaşlık için gereken yatırım miktarının 250 bin dolardan 400 bin dolara çıkarılması nedeniyle bu alandaki talebin azaldığını belirten Varlı, “Altın oturma izni gibi daha makul opsiyonlar sunulması bu ilgiyi yeniden artırabilir” dedi.


“Türkiye’nin konut piyasası diğer gelişen ülkelerden ayrışıyor”

Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında Türkiye’nin konut piyasasının bazı benzerlikler taşısa da belirgin farklar da bulunduğunu vurgulayan Varlı, “Enflasyonun yüksek olması, konutun değer koruma aracı olarak görülmesi gibi ortak noktalar var. Ancak Türkiye’de hane halkının doğrudan konuta yönelmesi, finansmana erişim zorlukları ve regülasyon belirsizlikleri piyasayı ayrıştırıyor” değerlendirmesini yaptı.

Küresel ekonomideki resesyon riskinin, Türkiye’deki yabancı yatırımcı profilini de etkilediğini belirten Varlı, “Kâr odaklı kurumsal yatırımcıların yerini, varlıklarını güvenli limanlarda tutmak isteyen bireysel yatırımcılar alıyor. Uzun vadeli getiri yerine varlık barındırma ve korunma eğilimi öne çıkıyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM