Hepimiz biliyoruz ki ülkemizdeki küçük ve orta ölçekli şirketlerin en büyük zafiyeti özkaynak sorunudur. Bu nedenle bu şirketler yaşamlarını sürdürebilmek için ihtiyaç duydukları nakit parayı finansal kurumlardan yani bankalardan temin ederler.
Bankalar nezdindeki güvenirlikleri çok iyi de olsa bazı dönemlerde ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşulardan dolayı bankalardan kredi temininde güçlükler yaşanır. Günümüzde de böyle bir durumla karşı karşıyayız. Nitekim kulağıma gelenlere bakılırsa birçok şirket nakit krizi ile karşı karşıya ya da krizin içine girmiş bile…
Ne yazık ki nakit yönetimi yapamamak hatırı sayılır oranda şirketimizin ana sorunlarından biridir. Ve ne zamanki kriz kapıyı çalar o gün bu şirketler birer ikişer dökülmeye başlar.
Bu satırları kaleme alırken yakın zaman önce şahit olduğum bir olay aklıma geldi.
Anadolu’nun küçük şehirlerinden birinde iyi bir itibara sahip iki kardeş tarafından kurulmuş bir inşaat şirketiydi ve birçok küçük projeyi başarıyla tamamlamıştı. Ancak şirketin en büyük sorunu, nakit akışını doğru yönetme konusundaki yetersizliği idi. Kısaca anlatmak gerekirse, tahsilatlar gecikiyor hatta bazı müşteriler iş bittikten sonra bile ödeme yapmaktan kaçınıyordu. İş süreçlerini iyileştiremedikleri için maliyetleri olması gerekenin çok üstündeydi. Keza, projeler sırasında beklenmeyen ek harcamalarla karşılaşılıyordu. Bu harcamaları finanse etmek için uygun bir acil durum fonu da bulunamıyordu. Tüm bu sorunların üzerine tüy diken ise, şirket bankalardan uygun koşullarda kredi almakta zorlanıyordu, çünkü finansal durumu istikrarsızdı.
Bu sorunlar bir araya geldiğinde, şirketin nakit akışı sık sık negatif yönde etkileniyor ve işletmeyi sürdürmek zorlaşıyordu. Yüksek işletme maliyetleri ve müşteri tahsilatlarının gecikmesi, şirketin kârlılığını azaltıyor ve ödemeleri zamanında yapamamasına neden oluyordu.
Sonuç olarak, şirket iflasın eşiğine geldi. Borçlarını ödeyemedi ve projelerini tamamlamak için gerekli kaynaklara sahip olmadığı için müşteri ilişkileri de zarar gördü. Şirket, nakit akışını düzgün bir şekilde yönetememekten dolayı büyük bir krize sürüklendi ve sonunda kepenklerini indirdi.
Bu hikâyeyi nakit akışının bir işletme için ne kadar önemli olduğunu ve yönetilmediğinde nasıl felakete yol açabileceğini göstermek amacı ile anlattım. İşletmeler, nakit akışlarını düzenli olarak izlemeli, tahsilat süreçlerini iyileştirmeli ve beklenmedik harcamalara karşı bir güvenlik ağı oluşturmalıdır.
Gelin şimdide nakit akışı konusunu biraz daha detaylandıralım.
Nakit akışı, bir işletmenin belirli bir dönemde gelen nakit girişleri ve nakit çıkışlarını izlemek ve kaydetmek amacıyla kullanılan bir finansal yönetim aracıdır. Nakit akışı, bir işletmenin finansal sağlığını değerlendirmek, gelecekteki finansal gereksinimleri tahmin etmek ve finansal kararlar almak için önemlidir. Nakit akışı yönetimi ise, işletmenin nakit pozisyonunu ve likiditesini sürdürülebilir bir şekilde yönetmeyi amaçlar.
Nakit akışı, genellikle üç ana kategoride incelenir:
1. İşletme Faaliyetleri Nakit Akışı:
- İşletmenin temel faaliyetlerinden kaynaklanan nakit girişlerini ve çıkışlarını gösterir. Bu kategori, satış gelirleri, giderler, ticari alacaklar, ticari borçlar gibi işletme işlemleriyle ilgilidir.
2. Yatırım Faaliyetleri Nakit Akışı:
- İşletme, varlıklarını (örneğin, bina, makine, ekipman) veya yatırımlarını (örneğin, başka bir şirketin hisseleri) alır veya satar. Bu tür işlemler işletmenin yatırım faaliyetleri nakit akışına yansır.
3. Finansman Faaliyetleri Nakit Akışı:
- İşletme, borçlanma veya sermaye artırımı gibi finansman kaynaklarından nakit alır veya geri öder. Bu tür işlemler işletmenin finansman faaliyetleri nakit akışını etkiler.
Sağlıklı bir nakit akışı yönetimi yapabilmek için işe Nakit Akışı Analizi ile başlamalıyız. Nakit akışı analizi, işletmenin nakit açığını veya fazlasını belirlemeye ve gelecekteki nakit ihtiyaçlarını tahmin etmeye yardımcı olur. İşletmeler, nakit akışı yönetimini etkili bir şekilde uygulayarak mali krizlerden kaçınabilir, yatırım kararlarını destekleyebilir ve finansal performanslarını izleyebilirler. Ayrıca, nakit akışı analizi, işletmelerin vergi ödemeleri ve borçlarını yönetmelerine yardımcı olabilir.
Son olarak da iyi bir nakit akışı yönetimi için neler yapmalıyız ona bakalım.
İşte iyi bir nakit akışı yönetimi için dikkate almanız gereken bazı önemli adımlar:
1. Nakit Akışı Tahmini:
- Gelecekteki nakit akışını tahmin etmek için ayrıntılı bir bütçe oluşturun. Satış tahminleri, giderler, yatırımlar ve finansman kaynakları hakkında gerçekçi tahminler yapın.
- Gelecekteki dönemlerde nakit akışını etkileyebilecek olası riskleri ve belirsizlikleri göz önünde bulundurun.
2. Nakit Akışını Günlük İzleme:
- Günlük olarak nakit akışınızı izleyin ve kaydedin. Bu, işletmenizin güncel finansal durumunu anlamanıza yardımcı olur.
- İşletme faaliyetleri, yatırımlar ve finansman işlemlerinden kaynaklanan tüm nakit girişlerini ve çıkışlarını kaydedin.
3. Etkin Stok Yönetimi:
- Stok seviyelerini optimize ederek fazla stok tutma maliyetlerini azaltın.
- Stok yönetimi süreçlerinizi iyileştirerek stok dönüş hızını artırın.
4. Kredi ve Finansman Seçeneklerini İnceleyin:
- İşletmenizin nakit ihtiyaçlarını karşılamak için uygun kredi ve finansman seçeneklerini araştırın.
- Faiz oranları, vade süreleri ve geri ödeme koşulları gibi finansman seçeneklerini karşılaştırarak en uygun olanı seçin.
5. Tahsilat Sürelerini İzleyin:
- Müşterilerinizden tahsilat sürelerini kısaltın ve alacaklarınızı daha hızlı şekilde tahsil edin.
- Gecikmiş tahsilatları takip ederek müşteri ilişkilerinizi ve tahsilat süreçlerinizi iyileştirin.
6. Tedarik Zinciri İyileştirmeleri:
- Tedarikçi ile işbirliği yaparak ödeme koşullarını müzakere edin ve tedarik zincirinizi optimize edin.
- Tedarikçilerle uzun vadeli işbirliği ilişkileri kurarak maliyet tasarrufu sağlayın.
7. Nakit Akışı Acil Durum Planı Oluşturun:
- Beklenmedik durumlar için bir nakit akışı acil durum planı oluşturun. Bu, acil durumlarda işletmenizin finansal dayanıklılığını sağlayabilir.
Bu yazımı şöyle sonlandırmak isterim, işletmelerimiz ne kadar karlı olursa olsun iyi bir nakit akışı yönetimleri yoksa sorun uzakta değil demektir. Bu nedenle, düzenli olarak güncellenen bir nakit akışı planı oluşturmak ve bu yönetim pratiğini sürekli olarak gözden geçirmek önemlidir.
Bir de içinde bulunduğumuz durumu dikkate alırsak nakit akışına dikkat etmenin tam zamanıdır.