Türk moda endüstrisinin amiral gemisi İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB), rekabetçilikte yaşanan zorluklara rağmen 2024’te gerçekleştirilen 17,9 milyar dolarlık ihracatta en çok katkısı bulunan üyelerini ödüllerdi. Törende 47’si platin, 60’ı altın, 144’ü gümüş, 214’ü bronz ve 903’ü başarı ödülü olmak üzere toplam bin 368 firmaya plaket ve sertifika verildi. Bu yıl ilk kez verilen Trendyol E-İhracat Özel Ödülü ise Defacto Perakende Ticaret A.Ş.’nin oldu.
Ödül töreninde konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, Türkiye’nin hazır giyimde küresel oyuncu olduğunu hatırlattı. Aynı zamanda İHKİB Başkanlığını da yürüten Gültepe, Türkiye’nin dünyanın yedinci, Avrupa Birliği’nin (AB) ise üçüncü büyük tedarikçisi konumunda bulunduğunun altını çizdi.
“Türkiye, üretimde pahalı bir ülke haline geldi”
Ülke ekonomisi için kritik önemi bulunan sektörde son 2,5 yılın zor geçtiğini vurgulayan Gültepe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zorlanmamız temel olarak iki nedenden kaynaklanıyor. Birincisi küresel talep yavaş seyrediyor. Talebin yavaş seyri bütün tedarikçileri olumsuz etkiliyor. Ama bizi diğer tedarikçi ülkelerden ayıran çok daha önemli bir neden var. Türkiye, üretimde pahalı bir ülke haline geldi. Ocak 2022’den bu yana, asgari ücret yüzde 420, enflasyon yüzde 278 artarken kurdaki artış yüzde 167’de kaldı. İşte bu tablo bizi üretim maliyetlerinde rakiplerimize göre yüzde 50-60 daha pahalı hale getirdi. Dolayısıyla hazır giyim başta olmak üzere birçok sektörde rekabetçiliğimiz zayıfladı. 2022’de 21,2 milyar dolar olan hazır giyim ihracatımız, 2024’te 17,9 milyar dolara geriledi. İhracatımızdaki daralma ne yazık ki bu yıl da devam ediyor. İlk dört ayı geçen yıla göre yüzde 6 ekside tamamladık. 2022’de 2,6 milyar dolar olan ithalatımız 2024’te 4 milyar dolara yükseldi. Çünkü İthalat daha cazip hale geldi.”
“Değişen ticaret modellerini yakından takip ediyoruz”
Mustafa Gültepe, konjonktürel risklerin hasarını en aza indirmek için pazar çeşitliliğini artırmaya özel önem verdiklerini söyledi. İki yıldır yoğun bir heyet programı uyguladıklarını, fuarları Türkiye’nin üretim potansiyelinin vitrine çıkarıldığı platformlara dönüştürdüklerini vurgulayan Gültepe, “Dünyada değişen ticaret modellerini de yakından takip ediyoruz. Bu konuda özellikle e-ihracatın imkânlarından maksimum düzeyde yararlanmak istiyoruz. E-ihracatın gelişmesi için birçok proje üzerinde çalışıyoruz. 2024’te gerçekleştirdiğimiz 260 milyar dolarlık ihracatın yüzde 2,6’sını online kanallardan gerçekleştirmiştik. Bu payın 2028’de yüzde 10’a çıkarılması hedefi doğrultusunda tüm paydaşlarımızla iş birlikleri yapıyoruz” diye konuştu.
“Hazır giyim Türk sanayinin vazgeçilmez parçası”
Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da konuşmasında, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün Türkiye’nin ihracatla büyüme yolculuğunda her zaman öncü rol oynadığının altını çizdi. Yıllık ihracatın 265 milyar dolar seviyesine çıkmasında hazır giyim sektörünün büyük katkısı olduğunu vurgulayan Ağar, özetle şunları söyledi: “Sektörümüz, Türk sanayinin gözbebeği, vazgeçilmez bir parçası. Hazır giyim ve konfeksiyon en fazla döviz girdisi sağlayan, ‘Türk Malı’ imajını dünyada en iyi temsil eden sektörlerimizden biri. Bu doğrultuda bugüne kadar Türkiye ekonomisi için ne kadar önem arz ediyorsa bundan böyle de aynı şekilde önemli ve vaz geçilmez olmaya devam edecek. Biz de kamu tarafı olarak sunduğumuz teşvikler, destek programları ve finansman imkânları ile ihracatçılarımızın daha çok pazara ulaşmasını amaçlıyoruz.”
“İhracatta mevzi kaybetmememiz önemli”
İstanbul Valisi Davut Gül ise ihracatçıları devletin birer uçbeyi olarak gördüğünü söyledi. İhracatta iyi sonuçların yanı sıra bazen moral bozucu rakamların da gelebildiğini belirten Gül, “Ama unutmayalım; bulunduğumuz coğrafya adeta bir yangın yeri. Bizim için ihracatta mevzi kaybetmememiz, ülkemizin ekonomik, siyasi ve güvenlik anlamında istikrarı önemli” dedi.
