Pazartesi, Ağustos 11, 2025

“Sanayici de su tasarrufunun bir parçası olmalı”

İzmir genelinde başta Tahtalı Barajı olmak üzere birçok barajdaki su seviyesinin kritik eşiklerin altına düşmesi nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyesi su kısıtlaması uygulamalarına başlarken, Bağyurdu Organize Sanayi Bölgesi (BAYOSB), yeşil OSB çerçevesinde uzun süredir suyun etkin ve verimli kullanımı konusunda aldığı önlemleri ve uyguladığı politikaları kamuoyuyla paylaştı. 

Sanayicinin de su tasarrufunun bir parçası olması gerektiğini söyleyen BAYOSB Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Telseren, yalnızca bireysel ve evsel tüketimin değil, tarımla beraber sanayi üretiminin de su tüketimi açısından gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Su tasarrufunun sadece konut kullanıcılarının omuzlarına yüklenmemesi gerektiğine dikkat çeken Telseren, “Vahşi sulama tarımda uzun zamandır terk edilmeye çalışılıyor. Artık İzmir’de konutlarda su kesintilerine başlanıyor. Sanayici de bu sürecin aktif bir paydaşı olmak zorunda” dedi. 


Telseren: “Su hasadı artık bir zorunluluk”

İklim krizinin etkilerinin derinleştiği, kuraklık ve su stresi riskinin kalıcı hale geldiği bir dönemde, sanayi sektörünün enerji kadar su tüketiminde de sürdürülebilir politikalar geliştirmesi gerektiğini belirten Telseren, “Nasıl ki bugün yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, karbon salımının azaltılması gibi kavramlar sanayimizin gündeminde ise su hasadı, suyun geri kazanımı ve şebeke verimliliği de aynı derecede öncelikli konular arasında yer almalı” dedi. 

BAYOSB olarak kuruluşlarından bu yana her yeni fabrikanın çatılarına yağmur suyu hasadı sistemlerinin kurulmasını zorunlu tuttuklarını ifade eden Telseren, bu sistemlerin ihtiyaçlar doğrultusunda kapasitelerinin artırılmakta olduğunu belirtti. Fabrika çatılarından toplanan yağmur suyunun hem kaynakların korunması hem de üretimde su tüketiminin azaltılması açısından ciddi bir katkı sağladığını ifade etti. Telseren, “Bu yaklaşım yalnızca çevreci değil, aynı zamanda ekonomik olarak da sürdürülebilir bir model sunuyor. Bu uygulamayı tüm katılımcılar için bir standart haline getiriyoruz” dedi. 


Telseren: “Kontrolsüz çalışmalara izin vermiyoruz”

BAYOSB’nin su politikası kapsamında, OSB sınırları içinde kontrolsüz hiçbir su kuyusuna veya sondaj faaliyetine izin verilmediğini de hatırlatan Telseren, “Bölge içindeki tüm su kullanımı, OSB’miz tarafından tek merkezden kontrollü ve ölçülebilir biçimde sağlanıyor. Bu durum hem su güvenliği hem de kullanım disiplininin korunması açısından çok önemli” dedi.

Su şebekesinin yönetimi açısından dijital altyapıların da önemine dikkat çeken Telseren, uzaktan okuma özellikli su sayaçlarının montaj sürecinin tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Bu sayede OSB genelindeki su kullanımının anlık olarak izlenebileceğini hem şebeke kayıplarının önlenebileceğini hem de tüketim alışkanlıklarının daha etkin yönetileceğini ifade etti.


Telseren: “İzmir’deki her damla kıymetli”

İzmir’in hem tarımsal hem de endüstriyel anlamda üretim yapan bir kent olduğunu hatırlatan Telseren, her bir damla suyun ekonomik karşılığının da yüksek olduğunu ifade etti. Tarımda olduğu gibi sanayide de suyun her damlasını, bir üretim girdisi olduğunu söyleyen Telseren, “Bu girdi artık sadece bedeli ödenen bir kaynak değil, stratejik bir unsur. İş dünyası da bu stratejik değeri göz önünde bulundurarak hareket etmeli. Sanayide su verimliliği konusunda Türkiye’nin örnek OSB’lerinden biri olma hedefini sürdüren BAYOSB olarak yeşil altyapı yatırımları, sürdürülebilirlik kriterleri ve çevre dostu politikalarıyla ilerlemeye devam ediyoruz. Bu süreçte iş dünyası sadece büyümeyi değil, kaynakları koruyarak büyümeyi hedeflemeli. Su kıtlığı artık bir gelecek projeksiyonu değil, bugünün gerçeği oldu. Sanayici olarak bizler de bu gerçeğin gereğini yapmakla yükümlüyüz” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM