Tüm Emlak Danışmanları Birliği (TEDB), rayiç bedellerdeki yüksek oranlı artışlara karşı Kamu Denetçiliği Kurumu’na resmi başvuru yaptı. Rakamların gerçek piyasa değerinden koptuğunu söyleyen TEDB Başkanı Hakan Akçam, “Bu sürecin sadece emlak sektörü değil, tüm vatandaşlar üzerinde etkisi var. Kamu kurumlarının bu çağrıya kulak vereceğine inanıyoruz” diyerek, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsediklerini vurguladı. Akçam, rayiç bedellerin yeniden gözden geçirilmesi, komisyon yapılarının demokratikleşmesi ve vergi yüklerinin ekonomik koşullarla uyumlu hale getirilmesi yönündeki önerilerini kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceklerini vurguladı.

“Adil değerleme, toplumsal denge için şart”
Rayiç bedelin teknik olarak belediyelerce belirlenen arsa metrekare birim değeri olduğunu hatırlatan Akçam, “Bu değer, emlak vergisinin ve tapu harçlarının temelini oluşturuyor. Ancak son yıllarda bu rakamlar gerçek piyasa koşullarından kopmuş durumda. Bazı bölgelerde 10 kata varan artışlar var. Bu, vatandaşın sırtına yüklenen görünmez bir maliyet haline geldi” dedi.
Akçam, rayiç bedelin sadece bir rakam olmadığını, barınma hakkı, yatırım planları ve yerel ekonomiyi doğrudan etkileyen bir unsur olduğunu vurgulayarak, “Bugün rayiç bedel 6 bin TL olarak belirlenmişse, vatandaş tapuda işlem yaparken bu rakam üzerinden harç ödüyor. Oysa aynı arsanın gerçek piyasa değeri 2 bin TL bile olmayabilir. Bu fark, doğrudan halkın cebinden çıkıyor” ifadelerinde bulundu.
“Komisyonlarda temsiliyet şart”
Rayiç bedelleri belirleyen takdir komisyonlarının yapısına da değinen Akçam, TEDB, komisyonlarının karar alma süreçlerinde mahalle temsilcileri, yerel STK’lar ve uzmanların yer alması gerektiğini de önererek, “Bu komisyonlarda vatandaşın sesi yok. Oysa alınan kararlar doğrudan halkı etkiliyor. Daha katılımcı ve şeffaf bir yapı kurulmalı” diyerek, yerel temsiliyetin artırılması gerektiğini vurguladı.