Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi Türkiye (UN Global Compact Türkiye) İzmir’de Ege Bölgesi Buluşması’nda iş dünyasının önde gelen temsilcilerini buluşturdu. Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) ev sahipliğinde, Kalite Derneği İzmir (KalDer İzmir) ve Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER) işbirliğinde düzenlenen buluşma kapsamında ‘Liderlerin Sürdürülebilirlik Ajandası’ başlıklı panel gerçekleşti. Panelde, küresel gelişmeler, düzenlemeler ve şirketlerin sistemsel dönüşüm yaratma kapasitelerini ortaya koyan iyi uygulamalar ekseninde iş dünyasının hangi alanlarda cesur adımlar atması gerektiği tartışıldı. UN Global Compact Türkiye Ege Bölgesi Buluşması’nda Avrupa Birliği (AB) düzenlemeleri, insan hakları, eşitlik, adil geçiş ve 2030 perspektifi gibi iş dünyasının geleceğini şekillendiren başlıkların etrafında sürdürülebilirlik gündemi ve şirketlerin rolü tartışıldı.
2030 perspektifi
Etkinliğin açılış oturumu olan ‘Liderlerin Sürdürülebilirlik Ajandası: Geleceğe Yön Veren Stratejiler’ başlıklı panelde; UN Global Compact Türkiye Genel Sekreteri Melda Çele’nin moderatörlüğünde, UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Gülfem Yorgancılar ve KalDer İzmir Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Özlem Ecemiş yer aldı. Panelde 2030 perspektifiyle gelecek dönemde iş dünyasının hangi alanlarda cesur adımlar atması gerektiği ve sosyal sürdürülebilirliğin liderlik vizyonundaki rolü ele alındı.
Dördüncü: “Cesur karar almak en büyük sınav”
Panelde AB düzenlemeleri ile küresel ve Türkiye’deki gelişmelerin şirketlerin sürdürülebilirlik ajandasına nasıl yön verdiği değerlendirildi. Panelde konuşan UN Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dördüncü, iş dünyası liderlerinin sadece kendi şirketlerinin değil, toplumun geleceğinin sorumluluğunu paylaştığını dile getirdi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) kapsamındaki hedeflerinin yüzde 90’ından fazlasının insan hakları yükümlülükleriyle örtüştüğünü söyleyen Dördüncü, “SKA’lar yönünde atılan her adım, aynı zamanda insan haklarında da bir ilerleme anlamına geliyor. Kısacası, sürdürülebilir kalkınma ile insan hakları birbirinden ayrı değil; aynı madalyonun iki yüzü. Bugün liderler için en büyük sınav, bu çoklu kriz ortamında geleceği düşünerek veriye dayalı ve adil, kapsayıcı ve cesur kararlar alabilmek” ifadelerini kullandı.

Zorlu: “Dönüşmeden ilerleme yok”
ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Zorlu ise şirketlerin bilanço tabloları kadar topluma ve doğaya bıraktıkları izlerin de başarının bir parçası haline geldiğini belirtti. Değişimin ileri gitmenin bir adımı olduğunu vurgulayan Zorlu, “İklim krizinden tedarik zincirlerindeki kırılganlıklara, sosyal adaletsizliklerden finansal dalgalanmalara kadar yaşanan tüm gelişmeler bize aynı mesajı veriyor; dönüşmeden ilerleme yok” dedi.
Sorumluluk ve sürdürülebilirlik vurgusu
TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar da aile şirketlerinde sürdürülebilirliğin, bir kuşağın diğerine sadece şirketi değil, aynı zamanda çevreye ve topluma karşı olan sorumluluk bilincini, değerleri ve kültürü teslim etmesiyle oluştuğunu ifade etti. KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ecemiş, kurumsal mükemmellik yolculuğunda sürdürülebilirliğin, sadece çevresel ya da finansal bir hedef olmadığını belirtti. Sürdürülebilirliğin aynı zamanda sosyal etkiyi yöneten bir liderlik biçimi haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Ecemiş, kalitenin artık sadece süreçlerin değil, kurumların vicdanının da bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Ege Bölgesi grup başvuruları başladı
Panelin ardından UN Global Compact Türkiye Sosyal Sürdürülebilirlik Müdürü Sevda Alkan, şirketlerin insan hakları alanındaki sorumluluklarına dair yaptığı sunumda şirketlerin bu alandaki deneyimlerini paylaşmalarına, iyi uygulamalardan öğrenmelerine ve ortak iş birlikleri geliştirmelerine olanak sağlayan İş Dünyası ve İnsan Hakları Deneyim Paylaşım Grubu hakkında bilgilendirme yaptı ve Ege Bölgesi için başvuruların başladığını duyurdu.