CHP 39. Olağan Kurultayını yaptı. Özgür Özel yeniden genel başkan seçildi, parti meclisi genel başkanın yaptığı liste ile aynen seçildi. Zaten parti meclisi sayısı da 20 kişilik artış yaşamıştı. Seçilenleri kutluyoruz. Sonuç CHP örgütüne ve milletimize hayırlı olsun.
CHP’ni diğer partilerden ayıran en önemli özellik, kurultaya gelen delegeler her mahalleden seçilen delegelerin il delegesi ve il kongresinde seçilen kurultay delegesinden oluşur. Diğer partiler bu yöntemi uyguladığını ileri sürse bile, orada mevcut genel başkanı seçmek için izlenen bir prosedür olarak görmek daha uygun olacaktır. Kısaca partiler genelde lider partileridir.
CHP Deniz Baykal zamanında lider partisi olma yoluna girmişti. 5 Kasım 2023’te 38. Olağan Kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu’nu ikinci turda yenerek genel başkan seçilen Özgür Özel geçtiğimiz 2 yıl içinde makamını perçinledi. İki yıldır parti içi faaliyetlerle geçilen süreç, 2025’te de Ekrem İmamoğlu’nu gündemin başına taşıdı.
Tabii ki takdir parti yönetiminin, ancak bu kez vatandaşın sorununa dönük çözüm arama çabasını ön planda görmeyi dileriz.
CHP’nin yeni programını inceleme fırsatını ve eski program ile kıyaslama olanağını bulamadım henüz. Bu konuda çalışma yapan ve sosyal medyada paylaşan dostlarımız, tanıdıklarımız var. Yeni programı abartarak genel başkana saygılarını ileten bazı partililer, programı inceledi mi bilemem? Örneğin “ortada bir Kürt sorunu var” diyen ancak çözüm önerisini şekillendirmemiş bir yönetime neden açık çek veriyorlar acaba?
2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde CHP, DEVA, DP, Gelecek, İyi Parti ve Saadet Partisi “altılı masa” olarak bir araya geldi. Görevlendirilen teknokratlar ve siyasetçiler bir yıl çalışıp bir rapor hazırladılar. 30 Ocak 2023 tarihinde açıklanan Ortak Politikalar Mutabakat Metni yeni CHP Programına nasıl katkı yaptı, o da incelenmeli.
Anımsatayım; Özgür Özel 5 Kasım 2023’te genel başkan seçilince ilk konuşmasında şu vurguyu yaptı: “El Ele, Omuz Omuza Yerel Seçim Zaferi İçin Yola Çıkıyoruz”
Başarılı oldular mı? Tabii ki evet.
Peki bu başarıda genel başkanın politikalarının katkısı var mı? Bu konuya sonra değiniriz.
Bildiğimiz kadarıyla sosyal demokrat, demokratik solcu, demokratik sosyalist liderlerin yaklaşımlarında “ben” değil “biz” tanımı daha vurucu olur.
Yeniden seçilen genel başkana küçük bir uyarım olacak: “Ben size mücadele dolu bir süreçten sonra iktidar vaadediyorum.” dedi, tüm televizyonlarda seçimi mutlaka kazanacak bir lider olarak kamuoyuna takdim edildi. Özel, bu çağrısında “siz çalışırsanız ben kazanırım, siz de iktidar olursunuz” mu dedi, acaba?
Demek istediğim şu; bugünden sonra siyaset sahnesinde ve gerisinde ne varsa, sorumluluk genel başkanın olacak.
Haydi hayırlısı…
Vatandaş gerçekten zor durumda…