Yenilenebilir enerji, yeşil gaz, su geri dönüşüm ve arıtma sistemleriyle çalışarak ürünlerini çevreye en az etkiyle üretmeye odaklanan Maxion İnci Jant Grubu, fabrikalarında su tüketiminin azaltılmasına yönelik birçok projeyi hayata geçiriyor. Satın alma aşamasında su ayak izi düşük ürünler almaya özen gösteriyor. Maxion Jant Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Zaim, sürdürülebilir bir gelecek için suyun çok değerli olduğunu bildiklerini ve su tüketimini azaltmak için önemli aksiyonlar aldıklarını söyledi.
Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak adına bugünden çalıştıklarını belirten Zaim, “Ürün litresi başına deşarj edilen atık su miktarını kontrol ediyoruz ve faaliyetlerimiz sonucu üretilen atık suyu azaltmak için projeler geliştiriyoruz. Suyu geri kazandırma projeleri ile raporlama kapsamındaki faaliyet gösterdiğimiz ülkeler genelinde, bugüne kadar kullandığımız suyun yaklaşık yüzde 30’unu geri kazandık. Yatırım ve projelerimizle suyu her geçen gün daha verimli kullanıyoruz. Manisa Organize Sanayi Bölgesi (MOSB) arıtma sistemine dâhiliz. Fabrikalarımızda su tüketiminin azaltılmasına yönelik çalışmalarımızın yanında sosyal etki kapsamında öncesinde 11 ülkede yürütülen Su kaşifleri projesinin Türkiye yürütücülüğünü yaptık. Çevre duyarlılığını küçük yaşta aşılayan Su Kâşifi programı ile toplamda 2300 kişiye ulaşarak su konusunda kalıcı bir farkındalık artışı sağladık. Birleşmiş Milletler Impact 2030’un Dünya’nın En Büyük Dersi iş birliğiyle geliştirdiği Küresel Amaçlar İçin Çalışanlar programına Türkiye’den dahil olan ilk ve tek şirketiz” dedi.
2040’a kadar karbon nötr bir tedarikçi olmayı hedefliyor
Maxion İnci Jant Grubu’nun sürdürülebilirlik ajandasında Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı da destekleyecek şekilde üretimde ve tedarik zincirinde karbon ayak izini azaltmak yer alıyor. Grup, ana ortağı Maxion Wheels’in Yol Haritası Sıfır (Roadmap Zero) vizyonu içinde yer alıyor ve 2040 yılına kadar karbon nötr olma hedefine doğru ilerliyor. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin imzacısı olmayı taahhüt ediyor. Kapsam1 ve 2 emisyonlarını 2025 yılına kadar yüzde 30, 2030 yılına kadar yüzde 70 azaltmayı, 2030 yılına kadar kullandığı enerjinin yüzde 90’ını yenilebilir enerji kaynaklarından temin etmeyi hedefliyor. Bu hedeflerle Avrupa Birliği’nin Fit For 55 stratejisini de destekliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünya çapında 3 milyardan fazla insan, ulusal sınırları aşan suya bağımlı halde yaşıyor. Ancak nehirleri, gölleri ve yeraltı sularını komşularıyla paylaşan 153 ülkeden yalnızca 24’ü, ortak sularının tamamı için iş birliği anlaşmaları yapıyor. İklim değişikliğinin etkileri ve küresel nüfus arttıkça en değerli kaynağımızı koruma ve muhafaza etme etrafında birleşmemiz gerekiyor. Su, ekonomik, toplumsal ve insani gelişimi desteklemek için yaşamsal önem taşımakta ve önemli bir güç görevi görüyor. İklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi konulara dikkat çekmeyi amaçlayan Dünya Su Günü’nün bu yılki teması ise ‘Barış için su’.