EKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, gıda güvenliği sağlanmış ve izlenebilirliği olan ürünlerin önemine dikkat çekti
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, ürünlerdeki pestisitin sadece kuru meyve sektöründe değil Türk tarımında büyük bir sorun teşkil ettiğini söyledi. EKMİB’in 2023 yılı olağan mali kurul toplantısında konuşan Işık, pestisit sorunu çözülmeden katma değerli ürün üretilemeyeceğini ifade etti. Işık, “Katma değerli, nitelikli ürünler elde etmek istiyorsak, gıda güvenliği sağlanmış, izlenebilirliği olan ürünleri üretmek zorundayız” dedi.
“Pestisit, Türkiye’nin en büyük sorunu”
Her ürünün kendi içinde farklı dinamikleri olduğunu söyleyen Işık, “Üzümde pestisitlerle uğraşıyoruz. Bu mahsulleri almak kolay olmuyor. İşin içinde olmayanlar ya da sektörün içinde olanlar dahi bir pestisiti bile yönetemediğimizi söylüyorlar. Bunu söylemesi çok kolay. Oysa davul başkasında, tokmak başkasında. Biz ihracatçılar olarak ne yapabiliriz ki? Onlarca yüzlerce firmaya ilaç üretimi izni verilmiş. Diğer yandan kokteyl pestisitle uğraşıyoruz. Satış mağazalarımızı ve bayilerimizi düzenliyoruz ama temelden bozukluklar var. Sivrisineklerle uğraşmamamız bataklığı kurutmamız lazım. Aynı sorun taze sebzede, zeytin ve zeytin yağında da devam ediyor. Diğer bütün sektörlerde de yaşanan pestisit, Türkiye’nin en büyük sorunu. Bunu çözmek zorundayız” diye konuştu.
“Altyapı mücadelemiz devam edecek”
İncirde aflatoksin kayısıda ise kükürtle ilgili problemler yaşandığını belirten Işık, “Birlik olarak çiftçilere örnek pilot projeler ulaştırarak bu sayede bütün sıkıntılarla ilgili sahada destek verdiklerini söyledi. Desteklerine devam edeceklerini aktaran Işık, “Çalışmalara çok hızlı bir şekilde başlayacağız. Çünkü bizleri nelerin beklediğini bilmiyoruz. Bu kadar hava dengesizliklerinin olduğu bir yerde bu ürünleri elde etmek mümkün değil. Bununla ilgili altyapı mücadelemiz devam edecek” ifadelerinde bulundu.
“Müthiş bir pazarlama stratejisi yapıyoruz”
İşletmelerin standardını yükseltmesi gerektiğini vurgulayan Işık, “Bugün devletin verdiği teşvikler var. Bunların hepsinden faydalanıp bizim işletmelerimizin alt yapısını eşit seviyeye getirmemiz lazım. Örneğin; bunlar aflatoksin ayıklamada kullanılan lazer makineleri için olabilir. Bir avuç ihracatçı bunu dünyaya sunabilmek için tırnaklarımızla kazıyoruz. Örneğin incir dediğimiz ürünü 5-10 bin tondan 70 bin tona getirdik ve bu sağlıklı ürünü dünya tüketicisine sunduk. Burada müthiş bir pazarlama stratejisi yapıyoruz. Çünkü bu kutsal bir ürün, bu ürün dünyada sadece Türkiye’de yetişiyor. Bize bahşedilmiş nadide ürünü dünyaya sunmakla mükellefiz” diye konuştu.
