Cumartesi, Aralık 21, 2024

Sonbahar ile Kuruyan Bitkiler

Sonbahar ile hava hafif serinliyor, gündüzler kısalıyor. Artan rüzgarlar, toprağın ve bitkilerin daha hızlı kurumasına neden oluyor. Bu durumda,  bahçesine düşkün olanlar kötü görüntülere meydan vermemek için, kuru bitkileri bir şekilde ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Gerçekten çevreye saygılı bir bahçe anlayışı için, aslında tüm kuruyan bitkileri yerinde bırakmak gerekir. Gerçekten de böyle bir bahçecilik yapılabilir mi bilemiyoruz? Bunun yerine estetik kaygılarla özellikle tek yıllık bitkileri toprak üzerinden 3 bilemediniz 5 cm.’den kesmenizi öneriyoruz. Böylece, kuruyan saplar ile, daha önce hangi bölgelerin ekili olduğunu tahmin etmeniz zor olmayacaktır.

Unutmadan hemen iletelim. Altınoğul çiçeği (Monarda spp.) ve alev çiçeği (Phlox) kesinlikle sonbaharda dipten kesilmeli, elinizdeki bitki artıklarını komposta atılmalıdır. Söz konusu 2 bitkiyi dipten kesmenin en büyük nedeni, bunların bir yığın istenmeyen parazite, ama özellikle mantarlara ev sahipliği yapmalarıdır. Ne yazık ki, bu kadarla da kalmıyor. Kavun, kabak da yetiştiriyorsanız bunların da dallarını en dipten kesmenizi ve kompostun en altına yerleştirmenizi öneriyoruz. Altınoğul çiçeğinin fotoğrafını, internette görebilirsiniz.

Sıradan soğuk kompost yapıyorsanız, kompost yığınının sıcaklığı yaprak, mukavva, ağaç dallarının ortası 60-70 derece civarını buluyor. Dolayısı ile, bu sıcaklık bir çok parazitin, hastalık nedenlerinin yok olmasını sağlıyor. Hele de, kireç ile sıcak kompost yapıyorsanız; zaten karlı bir günde bile ellerinizi ısıtarak yemek pişirebileceğimiz sıcaklıklara ulaşmanız işten bile değildir. Hangi kompostu yaparsanız yapın, bir katman yeşil, bir katman kahverengi kuralına uymanız kompost yığınında böceklerin, bakterilerin, toprak kurtlarının işlerini kolaylaştırır. Doğal alarak, arada bir de ıslatmayı unutmazsanız iyi olur.

Kompost deyince, edindiğimiz deneyimlerin ışığında söz söyleme sırası da geldi. Kompostun sıcaklığı nedeniyle, normal şartlarda ölmesi gereken bitkiler bırakın ölmeyi daha da çoğalabiliyor. Bizim bahçemizde küçük Cezayir menekşesi ile (Vinca minor) sık yaşadığımız bir durum. Başka ilginç bir durum ise, yıllardır avokado çekirdeğini suda çimlendirmeye çalışmışız ama bir türlü başarıya ulaşamamışızdır; bunun yanında komposta attığımız bütün avokado çekirdekleri boylamasına yarılarak inanılmaz köklenir, ufacık da yeşillenmiş gövde oluştururlar.

Bir bahçıvan için akılda tutulması gereken en önemli ayrıntı. Toprağı boş bırakmamaktır. Ilıman iklimlerde yıllık bitkileri kesip attığınızda yerine hercai menekşe ya da bizdeki adıyla çöpleme ya da Noel gülü (helleborus spp.) dikilebilir. Daha sert geçen kışların olduğu bölgede yaşıyorsanız hiç düşünmeden leylak, lale, nergis soğanlarını ekebilirsiniz. Tekirdağ, Hayrabolu’dan bizi çevreci tarım yöntemleri dağarcığı ile destekleyen Dr. Şemi Alp’e teşekkür ediyoruz. Kendisi, yazın kuru ve karanlık odada sakladığı soğanları bu ay ekmeye başlayacakmış.

Biz bir kaç yıldır yetiştirdiğimiz değil süs bitkilerini, hiçbir domates fidesini bile sökerek atmanın yerine yerden 3 ya da 5 cm. yükseklikten kesiyoruz. Nedenin daha önceki yazılarımızda uzun uzadıya yazdık. Artık çevrecilikte, bahçecilikte ve tıpta yeni akım var. Bunu kısaca şöyle özetleyebiliriz. Ne toprağın ne de vücudun bakteri florasını değiştirmeyelim çünkü bakteri florasını değiştirirsek başka hastalıklara kapı açmış, ya da şu andaki hastalıkların düzelmesini zorlaştırıyoruz. Bu nedenle toprağı mümkün olduğunca rahat bırakacağız. Bahçemizi renklendirmek için diktiğimiz kolyosları da sonbahar da kesiyoruz. Bu çelikleri suda beklettiğiniz zaman en fazla 3 haftada kökleniyorlar. Saksıya yeni aldığımız kolyosların fotoğraflarını da internetten görebilirsiniz.

Bol su verebildiğiniz bir bahçeniz varsa kırmızı kan çiçeği (Lythrum), güneş şapkası (Rudbeckia spp.), kirpi otu (Echinacea spp.) gibi bitkileri de rahatlıkla yetiştirebilirsiniz demektir. Bu durumda bu bitkilerin çiçeklerini bahar başına kadar hiç yerinden oynatmayın. Değil sökerek atmanız, kesmenize bile gerek olmayacaktır. Üstüne üstlük bu bitkilerin kuruyan bölümleri arı, uğur böceği gibi çevreci bahçede dengeyi oluşturmaya yarayan yardımcı böceklerin yumurtalarını, larvalarını koruyacağından elzem bile sayılabilirier. Burada civanperçeminden bahsetmeden geçmek istemiyoruz.

Civan perçemi yanında çörek otu, gelincik, haşhaşı da boşlamayalım bu bitkilerin tohumları, boş kelleleri sadece yararlı böceklere değil, küçük memelilere, kuşlara, sincaplara da yem olabilir, tekrar tekrar buralara gelerek, yavaş yavaş bitkilerin ölü kısımlarını yiyip bitirebilirler. Bol yağmurlu, rüzgarlı yerlerde oturuyorsanız, yine de fırtınalar başlarken bu bitkileri de kesmeniz uygun olabilir. Bizim oturduğumuz bölgede, civanperçemi çok yayılıcı hale gelebiliyor. 
     
Çorbada tuzu olanlardan Serpil Üçok kardeşimiz Kanada’dan kızaran akçaağaç fotoğraflarını yollamış. Kanada bayrağındaki yaprağın, çınar yaprağı değil, akçaağaç yaprağı olduğunu hatırlatalım.


Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar