Servis ücretlerindeki artış velileri düşündürürken, sektör temsilcileri ise maliyet baskısına dikkat çekiyor
ŞURA NUR SAVRANOĞLU
Yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte servis ücretleri ve taşımacılık hizmetlerindeki artan maliyetler hem velilerin hem de sektör temsilcilerinin gündeminde önemli bir yer edindi. Veliler yüksek fiyatlardan şikâyet ederken, sektör temsilcileri akaryakıt, sigorta, bakım giderleri ve plaka bedellerindeki artışın fiyatları zorunlu olarak yukarı çektiğini vurguluyor. Konuya dair TİCARET Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Defa Tur firma sahibi Fahrettin Denk, servis ücretlerinin İzmir Servisçiler Odası’nın teklifi ve Ulaşım Koordinasyon Müdürlüğü’nün (UKOME) onayıyla belirlendiğini ifade etti. Fiyat artışlarının temelinde akaryakıt, sigorta, bakım giderleri ve yüksek plaka bedellerinin yer aldığını vurgulayan Denk, “Artan maliyetler nedeniyle artık bir aracın sadece sabah-akşam bir servis yapması yeterli olmuyor. Giderleri karşılayabilmek için gün içinde birden fazla servis yapmak zorunlu hale geldi” diye konuştu.
Servisçilerin UKOME’den çıkacak karara göre hareket etmek zorunda olduklarına dikkat çeken Denk, “Yeni tarifeye göre, en kısa mesafe için servis ücreti 2 bin 762 TL’den başlarken, en uzak mesafelerde 6 bin 987 TL’ye kadar çıkacak. Anaokulu ve özel okul öğrencileri için ücretler 3 bin 313 TL ile 7 bin 463 TL arasında uygulanacak. Araçlarda yardımcı personel (hostes) bulunması durumunda fiyatlara yüzde 30 eklenecek. Ücretler yıllık ve aylık olarak ödenebilecek; peşin ödemelerde yüzde 10 indirim uygulanacak. 40 kilometreyi aşan taşımalarda ise her kilometre için günlük 50 TL ek ücret alınacak. Ayrıca aynı okula giden kardeşler için ikinci çocukta yüzde 15, üçüncü ve sonraki çocuklarda yüzde 20 indirim uygulanacak” ifadelerinde bulundu.

“Giderlerimizdeki artış zamları tetikliyor”
Verilen zam oranının şu an çoğu servisçiyi tatmin etmediğini dile getiren Denk, burada yapılan zammın diğer taraftan gelen zamlara istinaden eriyip gittiğini söyledi. Servis ücretlerini artıran temel etkenlere dair açıklamalarda bulunan Denk, “Arttırılan fiyatların temelinde işçilik ve akaryakıt giderleri bulunuyor. Asıl sorun ise servis plaka değerlerinin oldukça yüksek olması. İzmir’de ‘S plaka’ adı altında belirli bir değeri olan sistemle çalışılıyor. Bugün İzmir’de bir kişinin sadece servis plakasını alabilmesi yaklaşık 6,5 ile 7 milyon TL arasında bir maliyet gerektiriyor. Bu nedenle bazı firmalar plaka kiralama yoluna gidiyor. Ancak kiraların yüksek olması, yardımcı personel maliyetleri, araçların bakım ve amortisman giderlerinin artması, beraberinde sigorta, kasko ve bandrol fiyatlarının da yükselmesi fiyatlara doğrudan yansıyor. Servis araçlarının günlük belirli bir kazanç sağlaması zorunlu. Örneğin, bugün elinizde 7-8 milyon TL olsa, bu parayı farklı bir sektörde değerlendirme imkânınız olur. Çünkü her yatırımın bir faiz oranı, bir işleyiş düzeni mevcut. Servis aracı için harcanan bu sermayenin karşılığında aracın günlük ve aylık bazda belirli bir gelir getirmesi, yani hak ediş sağlaması gerekiyor ki yatırım mantıklı olsun” dedi.
Öte yandan servisçilerin maaliyetlerini karşılayabilmek için iş gücünü artırmak durumunda kaldıklarını söyleyen Denk, “Artık iş, araçların gün içinde birden fazla servis yapmasına döndü. Fabrika servisi veya bir iki tane okul servisi yapılabilirse ancak o şekilde bu maliyetler karşılanıyor” dedi.
“Gelir durumuna göre farklı tepkiler geliyor”
Servis ücretlerinin artırılmasının ardından velilerden aldığı geri dönüşleri paylaşan Denk, “Herkes kendi penceresinden haklı. Fiyatlara tepki gösteren de var, makul bulan da. Ticaretle uğraşan, maliyetleri bilen biri evinde oturup bu duruma hak verebiliyor. Çünkü amaç aslında her kesime, herkese hizmet etmek. Asgari ücretin 21-22 bin TL olduğu ortamda, kimi velilerimiz için bu durum gerçekten sıkıntı yaratıyor. Fiyat, servisçinin günlük kazanmak zorunda olduğu hak edişe göre belirleniyor. Velilerimiz ise çoğu zaman bu açıdan bakamıyor” diye konuştu.
“En büyük sıkıntımız korsan servis”
Sektördeki denetim mekanizmalarının yeterli düzeyde olmadığını ve korsan taksi sorununun önlerinde büyük bir engel yarattığını vurgulayan Denk, “En büyük sıkıntımız korsan servis. Fabrikalar korsan servis kullandığı sürece bu düzen devam ediyor. Sadece korsan servisçiye ceza kesmek yeterli değil; çünkü o kişi bir ay sonra yeniden çalışmaya başlıyor. Korsan servislerin plaka değeri yok, maliyetleri yok. Dolayısıyla, 1000 TL’lik bir işi 500 TL’ye yapabiliyorlar. Firma da ‘Bu da getiriyor, o da getiriyor’ diyerek tercihini maliyeti düşük olandan yana kullanıyor. Bu durumda korsan servisçinin hizmet verdiği fabrikalara da ceza uygulanırsa, emin olun korsan servis diye bir şey kalmaz. Bu hem fiyatların dengede kalmasını sağlar hem de bizleri rahatlatır” diye konuştu.