Türkiye’de aşırı yağışlar nedeniyle oluşan sel felaketlerinin ardından Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinin Karşıyaka Mahallesi’nde bulunan dere yatağına imar izni verildi. Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı, Şanlıurfa’da dere yatağına verilen imar iznini değerlendirdi. Türkiye’de yapılaşmanın uygun planlamalar doğrultusunda yapılmadığını söyleyen Mataracı, “Sel felaketleri gibi doğal afetlere karşı daha hazırlıklı olmalıyız. Şehirlerimizin altyapısını daha güvenli hale getirmek için gerekli adımları atmalıyız. Ayrıca, yapılaşma konusunda daha iyi planlamalar yaparak her bölgenin özel ihtiyaçlarına uygun çözümler üretmeliyiz. Ranta göre imar olmaz, dere yataklarına ev yapılmaz” dedi.
Altyapı çok önemli
Milyonlarca insanın yaşadığı bir bölgede, yağmurun etkisini hesaba katmadan sık sık sel felaketleriyle karşı karşıya kaldığımızı hatırlatan Mataracı, “Bu felaketler sadece insanları evlerine hapseder ve binalara zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda can kayıplarına neden olur. Özellikle mart ayında Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketi, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Şehirlerin altyapısı da büyük bir önem taşıyor ve bu konuda titizlikle düşünülmesi gerekiyor. Altyapı planlarının ne kadar iyi hazırlandığı, inşaatların gerekli standartlara uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı ve denetimlerin ne kadar etkili olduğu detaylı bir şekilde ele alınmalı”ifadesinde bulundu.
Modaya değil coğrafi koşula göre ev yapın
Ev inşaa ederken inşa edilen bölgenin önemine vurgu yapan Mataracı, “Ülkemizde yapılaşma sık sık doğru planlamaları yansıtmıyor. Çoğu zaman rant odaklı veya sadece modaya uygun olarak yapılar inşa ediliyor. Dere yataklarına evler inşa edilmesi sadece bir örnektir. Ülkemiz, farklı coğrafi koşullara sahip birçok bölgeye ev sahipliği yapmaktadır ve bu nedenle her bölge için farklı kurallar ve standartlar belirlenmelidir. Genel kurallar her yerde aynı şekilde uygulanıyor ve bu ciddi sorunlara yol açıyor” diye konuştu.
