Enflasyon 2024 sonunda düşecek deniyor. İktidar bazen yılbaşından sonra düşecek mesajı veriyor, merkez bankası başkanı 2024 sonunda, bazı ekonomistler 2024 temmuzunda düşecek diyor. İnanmak istiyoruz ama hangisine?
İşin ilginç yanı, şu tarihte enflasyon düşecek iddialarının hemen arkasından yakıta zam geliyor. Dolayısı ile her türlü gıda ürünü taşıma ve dağıtım maliyeti zamlanıyor.
Yandaş medya ister istemez pazara inip ürün fiyatlarından söz etmek zorunda kalıyor. Bir kısmı domatesteki 20 lira etiketin önünde durup, filesini dolduran vatandaşla konuşuyor. Vatandaş elindeki poşetten bir demet semizotu, iki patlıcan çıkarıp bakın hepsini aldım diyor. Haberci de halk mutlu, domates nerdeyse bedava diye sevinçle durumu aktarıyor.
Söz konusu pazarda diğer fiyatlar nedir bilemem ama Urla pazarında fasulye 80, barbunya 120 lira. Üretici mi çıldırdı diye düşünüyor insan ister istemez. Büyük olasılıkla hal fiyatları, malı alıp ilçelere dağıtan aracıların fiyat artışına katkısı büyük.
Yılbaşından sonra yıllık enflasyon değil ama aylık fiyat artışı düşecek diye bir söylem de var. Mazotun litresi 40 lira olursa, gübre fiyatları gittikçe artarsa ürün fiyatları da artacak, artış hızı da düşmeyecek. Pazara kısa sürede mal yetiştirmek için çiftçi ürüne kimyasal gübre veriyor. Bu gübrenin maliyeti yüksek, içeriği de ürüne yansıyor. İşte tehlike dediğimiz şey burada başlıyor.
Marketlerden aldığımız ürünler sanki tornadan çıkmış gibi. Örneğin kapya biberlerine bakıyorsunuz, hepsi aynı boy, aynı güzellikte. Pazara gittiğiniz zaman birçok üreticide biberler kıvrık, şekilsiz. Tabii ki biber dolması alacaksanız düzgününü seçeceksiniz. Fakat lezzet olarak baktığınız zaman doğal biberle, güzel görünümlü biber arasında lezzet farkı var.
Daha önce yazmıştım, anımsatayım. Çiftlikte gezen tavuklar iki yılda bir kilo ancak geliyor. Oysa yemeklik tavuk yetiştiricileri 40 bin civcivin her birini 28 günde 2 buçuk kilonun üzerine çıkarıyorlar. Verilen hormonlar nedeniyle tavuklar neredeyse basket topu gibi yere vursanız sıçrayacak. Sonra da genç erkek çocuklar ergenliğe doğru giderken göğüsleri adaleli olacağı yerde sarkan göğüslerle dolaşıyorlar, obezite artıyor.
Üretilen sebze ve meyve hafta boyunca tüketilen gıdalar. Bunların kimyasallardan arındırılması çok önemli. Nektarin reçeli yapmak için,meyveyi dilimleyip söndürdüğümüz kireç suyuna yatırdık. Sabah su yeşildi. Ertesi gün kabuklarını soyup yine kireç suyuna yatırdık, hiçbir değişiklik olmadı. Demek ki kabukta ne tür bir pestisit var idiyse kireç suyu ile kimyasal reaksiyona girmişti.
Pazardan aldığımız ürünleri yıkamadan edemiyoruz ama yıkasak da çıkmayan pestisitler, kimyasallar var ürünlerin üzerinde.
Örnekler çok, ancak kısaca şöyle söyleyeyim, aman yediğinize dikkat.
