Pazar, Haziran 15, 2025

Türkiye, termal sağlık turizminde güçleniyor

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, International Geothermal Investment Summit (IGIS 2025) kapsamında Ürgüp’te düzenlenen Uluslararası Jeotermal Yatırım Zirvesi’nde Termal Turizm başlıklı oturumda konuştu. Türkiye’nin termal sağlık turizminde küresel bir çekim merkezi olma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayan Narin, bu hedefe ulaşmak için yeni bir tesisleşme atağına ve Türkiye’ye özgü bir yatırım modeline ihtiyaç olduğunu söyledi.

Kıyı turizminde elde edilen başarıyı termal turizm alanında da yakalamanın mümkün olduğunu belirten Narin, “Jeotermal kaynaklar açısından Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncü; kaplıca uygulamalarında ise dünyada 3’üncü sıradayız. Ancak bu zenginliği henüz turizm gelirine dönüştürme konusunda arzu edilen seviyede değiliz. Sahip olduğumuz bu potansiyel, küresel wellness turizminden çok daha büyük bir pay almamızı mümkün kılabilir” dedi.


Termal turizmin %9,2 büyümesi bekleniyor

Türkiye’nin termal potansiyeliyle küresel wellness turizminde çok daha büyük bir pay alma kapasitesine sahip olduğunun altını çizen Narin, “Türkiye, kıyı turizmindeki başarısıyla dünyanın ilk beş destinasyonu arasına girdi. Jeotermal kaynaklar açısından da Avrupa’da 1’inci, dünyada 4’üncü; kaplıca uygulamalarında ise dünyada 3’üncü sıradayız. Termal turizmden elde ettiğimiz yıllık gelir 700 milyon dolar civarında. Global Wellness Economy Report 2024 verilerine göre; 2023’te küresel wellness ekonomisinin toplam büyüklüğü 6,3 trilyon dolara ulaştı, bu rakamın 830 milyar doları wellness turizminden, 63 milyar doları ise termal turizmden kaynaklandı. 2023-2028 yılları arasında ise wellness turizminin yıllık yüzde 10,2, termal turizmin ise yüzde 9,2 oranında büyümesi öngörülüyor. ABD, 300 milyar doları aşan geliriyle wellness turizminde lider konumdayken, Türkiye ise 8,7 milyar dolarlık hacimle 16’ncı sırada yer alıyor. Almanya, Avrupa’daki termal gelirlerin yüzde 50’sini elde ediyor. Çok daha büyük bir potansiyele sahip Türkiye ise bu pazardan hak ettiği payı almalı” diye konuştu.

2023 yılı itibarıyla Türkiye’de toplam 33 bin 500 termal yatak kapasitesi bulunduğunu belirten Narin, “2024 yılında hizmete giren 9, 2025 yılında ise faaliyete geçecek 15 yeni tesisle birlikte 7 bin 500 yatak daha eklenerek toplamda 41 bin yatak kapasitesine ulaşılacak. Bu alan, büyük bir yatırım fırsatı sunuyor. 2024 yılında termal tesislerde toplam 2,4 milyon misafir ağırlandı, bu ziyaretler 4,7 milyon gecelemeye ulaştı. 656 bin yabancı ziyaretçi ise 1,2 milyon geceleme gerçekleştirdi. Bu noktada Almanya modeli incelenerek, Türkiye’nin kültürel ve coğrafi avantajlarını içeren ülkemize özgü bir yatırım modeli kurgulanmalı” ifadelerinde bulundu.


“Yatırım ve finansman desteği şart”

Türkiye’nin jeotermal kaynakları, ağırlıklı olarak Ege Bölgesi’nde yoğunlaşmakla birlikte, İç Anadolu başta olmak üzere birçok bölgeye yayıldığını ifade eden Narin, “Özellikle 4., 5. ve 6. teşvik bölgeleri hem kaynak potansiyeli hem de doğal ve kültürel değerleriyle büyük fırsatlar barındırıyor. Küresel çekim merkezi olmak için yatırım ve finansman desteği çok önemli; Türkiye’nin termal sağlık turizminde küresel bir çekim merkezi olabilmesi için bu alandaki yatırımların sağlıklı ve sürdürülebilir biçimde hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor. Bu doğrultuda finansman modellerinin çeşitlendirilmesi ve yatırımcılara yönelik destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM