Cuma, Ekim 24, 2025

20 bin kadına ‘mamografi tırı’ ile tarama imkanı

Meme kanseri farkındalık etkinliğinde İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, düşük gelirli bölgelerde tarama imkanlarının sınırlı olduğunu söyledi. TOBB destekli gezici mamografi aracıyla 20 binden fazla kadının tarandığını belirten Kestelli, ‘Annem Kanseri Yendi Projesi’ ile de farkındalık yaratıldığını söyledi

Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında İzmir Ticaret Borsası, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçı Birlikleri iş birliği temelinde Halk Sağlığı Müdürlüğü ve Çeşme Belediyesi desteğiyle 23 Ekim Perşembe günü Çeşme Ayios Haralambos Kilisesi’nde konunun önem ve hassasiyetine dikkat çekmek üzere meme kanserine ilişkin tanı, teşhis, koruma ve tedavi yöntemleri konularında farkındalık yaratmak amacıyla bilinçlendirme etkinliği düzenlendi.

Programın açılışında konuşan İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, etkinliğin adından da anlaşılacağı üzere önceliğin ‘farkında olmak’ olduğunu vurguladı. Tedavide en kritik unsurun erken teşhis olduğunu söyleyen Kestelli, “Meme kanseri teşhisinden sonra sağ kalma şansı, hastanın nerede yaşadığına göre çok değişiyor. Yüksek gelirli ülkelerde teşhis konulan kadınların yüzde 83’ü sağ kalırken, Afrika’nın güneyinde bulunan ülkelerde teşhis konulan kadınların yarısından fazlası hayatını kaybediyor. Bu her ülkenin kendi içindeki bölgeler arasında da farklılık gösterebiliyor. Tarama programlarının yaygınlaştırılması, erişimin kolaylaştırılması şart. Bu şekilde dünyada meme kanseri tanısı konulan 7 milyon kadın yaşamına devam ediyor. Bunlardan biri de benim. 2011 yılı başında meme kanseri olduğumu öğrendim. Bu süreçte, özellikle yoksul bölgelerde meme kanseri taramasının yok denecek kadar az yapıldığını öğrendim. Bu hizmeti kadınlarımızın ayağına götürecek gezici mamografi araçlarının sayısının da oldukça sınırlı olduğunu gördüm ve bu vesileyle ‘Annem Kanseri Yendi Projesi’ doğdu. TOBB’un da destekleriyle aldığımız bir seyyar tarama TIR’ını 2012 yılının ağustos ayında Sağlık Bakanlığımızın hizmetine verdik. İl il dolaşan gezici mamografi aracımız 20 bini aşkın kanser taraması gerçekleştirdi. O günden bu zamana yapılan taramalar neticesinde hastalığın erken teşhis edilmesiyle tedavi süreci için önemli avantajlar elde edildi” ifadelerinde bulundu.


Kestelli: İzmir genelinde binlerce kadın tarandı

‘Annem Kanseri Yendi Projesi’nin toplumda farkındalık yaratmak açısından önemli bir başlangıç olduğunu ve projenin ardından benzer girişimlerin de hayata geçtiğini söyleyen Kestelli, “TOBB, İzmir Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ege İhracatçılar Birliği ve Borsası’nın da bir araya gelerek aldığı ikinci mamografi TIR’ını da İl Sağlık Müdürlüğü’nün hizmetine verdik. Kadınlara meme ve rahim kanseri taraması yapmak üzere bu mobil klinik beş yıl önce yola çıktı, çok sayıda şüpheli vaka tespit etti. Ekim 2024’den bugüne kadar Meme Kanseri Tarama Tırı İzmir genelinde 17 noktaya yerleştirildi, 59 bin 946 kişi tarandı ve 97 kadına tanı konuldu. Ülkenin dört bir yanındaki kadınlarımıza ulaşıyor olmanın, hiç tanımadığım insanların hayatına dokunabilmenin bana verdiği mutluluğu, huzuru kolay kolay tarif edebilmem mümkün değil” açıklamasında bulundu.


Kaynak: Milyonlarca kadının bu hastalıkla mücadele ediyor

Bu yolda en etkili çözümün erken tanı olduğunu söyleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası Kalıp ve Metal Ürünleri Meslek Komitesi Başkanı Seçil Kaynak, bu nedenle her yıl düzenlenen meme kanseri farkındalık etkinliklerinin desteklenmesinin kritik olduğunu vurguladı. Ülke genelinde ve dünya çapında milyonlarca kadının bu hastalıkla mücadele ettiğine işaret eden Kaynak, kadınların hem ruhsal hem bedensel açıdan sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürmelerinin öncelik taşımaya devam ettiğini belirtti. Kaynak, “Tüm paydaşlarımızın da bu bilinçle hareket ettiğini görmek bizleri umutlandırıyor. 2019 yılında değerli paydaşlarımızla birlikte ‘Sağlığını yarına bırakma’ diyerek yola çıktık. Mamografi cihazı alarak mobil tarama hizmeti verilmesini sağladık. Bugün yine aynı kararlılıkla ‘Sağlığını yarına bırakma’ diyoruz ve tüm kadınlarımızı düzenli kontrole davet ediyoruz. Erken tanıya büyük katkı sağlayan bu taramaların sağlık ocaklarında ücretsiz olarak yapılabiliyor olması da son derece önemli. Her kadının bu imkâna ulaşabilmesi bizim için büyük bir kazanım” diye konuştu.


Tutan: Elimizdeki en güçlü silah erken teşhis

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Tutan, son 50 yılda meme kanseri vakalarının her yıl ortalama yüzde 1,2 oranında arttığını belirtti. Tutan, özellikle 40-45 yaş arasındaki kadınlarda en yüksek ölüm nedeninin meme kanseri olduğunu vurgularken, bu artışın yalnızca gelişmekte olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de benzer şekilde görüldüğünü söyledi. Tutan, “Tüm bu olumsuzluklara karşı elimizdeki en güçlü silah erken teşhis. Düzenli mamografi kontrolleri ile meme kanserinin tamamen tedavi edilebildiğini biliyoruz. Son yıllarda hastalığın daha genç yaşlarda görülmeye başlaması, konunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yapılan çalışmalar, meme kanseri kaynaklı ölüm oranlarının yüzde 30 oranında azaltılabilmesi için, hedef grubun en az yüzde 70’inin taramalara katılması gerektiğini ortaya koyuyor. Bu da farkındalık çalışmalarının, bilgilendirmenin ve erken teşhisin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bizler hem kendi sağlığımız hem de çevremizdeki kadınların sağlığı için bu bilinci yaymakla sorumluyuz” diye konuştu.


Maraşlı: Toplumsal ve ailesel de bir sorun

Çeşme Kaymakamı Mehmet Maraşlı, meme kanserinin sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele olduğunu belirtti. Kaymakam Maraşlı, “Bu hastalık ile mücadele etmek için elimizde birçok bilgi var. Erken teşhis ve erken tanı ile beraber Meme Kanseri’nin önüne geçilebildiğini biliyoruz. Bu konu sadece bir hastalık değil, aynı zamanda toplumsal ve ailesel de bir sorun. Bunu çözdüğümüz zaman toplum sağlığını da düzeltiyoruz” ifadelerine yer verdi.


Farkındalık ve erken teşhis %90 hayat kurtarıyor

Meme Kanseri Farkındalık ayı kapsamında düzenlenen etkinlikte, uzmanlar ve hastalıkla mücadele etmiş olan kişiler meme kanseri riskleri, erken teşhis yöntemleri ve korunma yollarını katılımcılarla paylaştı. Meme kanseri ve kolon kanseri taramaları üzerine yaklaşık 9 yıldır çalıştığını söyleyen Uzm. Dr. Müge Akiz, kadınların 20 yaşından itibaren kendi kendine meme muayenesi yapmaları ve 40 ile 69 yaş arası düzenli mamografi taramasına katılmaları gerektiğini ifade etti.

Mamografinin tarihçesini ve gelişimini anlatan Uzm. Dr. Feray Saraçoğlu, modern mamografi cihazlarının düşük radyasyonla güvenli tarama sağladığını, yoğun meme dokusuna sahip kadınlarda ultrason veya MR gibi ek yöntemlerin kullanılabileceğini belirtti. Saraçoğlu, erken tanı sayesinde meme kanseri tedavisinde başarı oranının yüzde 90’ın üzerine çıktığını ifade etti.

Kendi deneyimini paylan Lale Urcan ise, düzenli kontrollerin önemini vurguladı. 40 yaşından itibaren takiplerle kistlerin izlendiğini, 2023 ve 2024 yıllarında uygulanan ameliyat ve tedavi süreçlerinin sorunsuz tamamlandığını anlattı. Urcan, kadınların sadece kendi sağlıkları için değil, aileleri için de düzenli kontrollerini aksatmaması gerektiğini söyledi.


“Her yıl 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konuyor”

Meme kanserinin birçok ülkede kadınların kanserden ölümünde başlıca neden olduğunu ve kadınlarda görülen kanser türlerinin yaklaşık dörtte birini oluşturduğunu söyleyen Kestelli, “Dünya genelinde son 20 yılda meme kanserine yakalananların oranı 3 kat arttı. Dünyada 2022 yılında yaklaşık 2,3 milyon yeni vaka tespit edildi. Aynı yılda yaklaşık 670 bin kadın meme kanserinden yaşamını yitirdi. Mevcut eğilimler devam ederse 2050 yılına kadar yılda 3,2 milyon yeni meme kanseri vakası ve 1,1 milyon meme kanseri kaynaklı ölüm olacağı öngörülüyor. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı’nın derlediği verilere göre her yıl yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konuyor ve her 18 kadından biri yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Verilerde en dikkat çekici kısım ise pandeminin etkisiyle tarama programlarına katılımda düşüşün görülmesi. Bu düşüş, erken teşhis oranlarını olumsuz etkilemiş; bu da önümüzdeki yıllarda ölüm oranlarının artabileceği yönünde uyarıları doğurmuştur. Endişe verici bir istatistik de gençlerde meme kanseri görülme sıklığının dünya genelinin iki katına yükselmiş olması. Kuzey Avrupa ve Amerika’da tüm meme kanserlerinin yüzde 25’i 50 yaş altında görülürken, bu oran Türkiye’de yüzde 50’ye yakın. Türkiye’de tüm meme kanserlerinin yüzde 20’si de 40 yaş altında görülmekte. Gençlerde teşhis oranı geçen yıllara göre iki katına çıkmış. Bu durum gerçekten endişe verici. Çünkü uzmanlar gençlerde hastalığın agresif seyredebildiğini belirtiyor. İstatistikler can sıkıcı görünse de meme kanseri tedavi edilebilirlik açısından hâlâ en yüksek orana sahip kanser türü. Ancak tedavi ile ilgili en önemli nokta tabii ki erken teşhis” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM