Ekonomik açıdan ülkemiz son bir yıldır ciddi bir girdap içinde bir o yöne, bir bu yöne savrulup duruyor. Enflasyon aldı başını gidiyor, hayat pahalılığı artık bırakın can yakmayı, insanların yaşaması için fırsat bile vermiyor.
Tabii bütün bunların sorumlusu mevcut iktidar. Geçtiğimiz sene asgari ücrete yaptıkları %50 + %30 yani neredeyse %95’e yakın zam olmasına rağmen; maalesef asgari ücretli artan hayat pahalılığı karşısında eziliyor.
İktidarın mali politikalarından sorumlu Bakanı Nureddin Nebati ise, önümüzdeki sene için asgari ücretin artış oranları ile ilgili yaptığı açıklamada çok çarpıcı bir yaklaşımda bulundu. Bakan Nebati: “Asgari ücretliye de, memura da, emekliye de ne verilirse haklarıdır. Dar gelirli ve fakir fukaraya vermek bereket getirir“ söyleminde bulundu.
Öncelikle emeğinin karşılığında çalışan asgari ücretliyi fakir fukara olarak görmek Türk milletine yapılmış en büyük hakaretlerden bir tanesidir. Bir de buna; “Yapacağımız artışla enflasyona 30 puan fark attık” gibi gerçek olmayan bir söylemle yaklaşmak ise vatandaş ile neredeyse alay etmeye eşittir.
Bu arada enflasyonun düşmesini fiyatlara da yansıyacağını belirtirken hangi ekonomik teoriye göre hareket ettiğini veya konuştuğunu anlayabilmenin de imkanı yok. Enflasyonun düşmesi hayat pahalılığını geriye çevirmez. Sadece fiyat artışlarının yavaşlatır ama fiyatların azalmasını sağlamaz.Fiyatı yükselen mal zaten pahalılanmıştır. Olması gereken, doğru ekonomik politikalarla üretimi arttırmak ve katma değeri çoğaltmaktır. Ancak böyle yaklaşımlar ile çalışana daha fazla ücret verebilme ve alım gücünü yükseltmek mümkün olacaktır. Vatandaşların, alım gücünü yükseltmediğiniz müddetce enflasyonu ne kadar azaltırsanız azaltın hayatı ucuzlatamazsınız.
Sayın Bakanımızdan; “İşçimiz emeğinin karşılığında çok daha fazlasını hak ediyor.. Ancak bunu sağlarsak onların refahını arttırabiliriz. Bizim de 2023 için düşüncelerimiz bu” demesini beklerdik.