Cuma, Kasım 22, 2024

Teslimiyetten de öte…

İki ayrı ülkedeki askerimize iki günde yapılan baskında verilen 12 şehit… Yürekler kan ağlıyor…

İktidar her seferinde şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak, intikamını alacağız der. Fakat cenazeler kalktıktan sonra ertesi gün yaşam yine eskisi gibi devam eder. Fakat şehitlerimizin ocaklarına düşen ateş ömür boyu sönmez

Her şehit haberinden sonra, neden böyle oluyor diye sorgulama yapılıyor. Genelde iktidardan gelen yanıt “şehitler ölmez, vatan bölünmez” oluyor ve ötesi tartışılmıyor. Kentte ve kırsalda alınan önlemler nelerdir, uluslararası ilişkilerle terör gruplarının yalnızlaştırılması nasıl yapılmaktadır gibi sorulara verilen yanıtlar nelerdir?

Bir gözlemimi aktarayım; 1968 yılında öğrenci olaylarını yakından izledim. ABD’nin yolladığı barış gönüllüleri birçok genci yönlendiriyordu. Ankara’da Beşevler’deki Fen Fakültesi boykotlarında gençlerin gece yaktığı ateşlerden “devrimci doğu kültür ocakları” parladı. Öcalan, Mahir Kaynak gibilerinin hangisi ajan bilemiyordun. Ancak inanan gençler onların arkasından gitti. Bir kısmı dağlara çıktı, bir kısmı Filistin Kurtuluş Örgütüne yönlendirildi.

12 Mart Muhtırası (1971), sonrasında Nihat Erim hükümeti. Darbe girişimleri, kıyılan aydın insanlar… Kaos, kargaşa, cinayetler, mezhep çatışması girişimleri derken Türkiye 12 Mart 1980 ihtilaline kadar geldi. İhtilalci subaylar için Amerikalılar “bizim çocuklar” dedi.

Peki şehit olayı sona erdi mi? Tabii ki hayır… İktidarlar halkı “şehitler ölmez vatan bölünmez, Ezan susmaz, bayrak inmez” sloganlarıyla birlik ve beraberlik içinde tutmaya çalıştı. Bunu her seçimde yineledi. 7 Haziran 2015 seçimlerinde çoğunluğu kaybeden AKP, Erdoğan’ın erken seçim ilan etmesiyle seçimlerin yenilendiği 1 Kasım 2015’e kadar büyük terör olayları yaşadı. Yine aynı sloganlar “şehitler ölmez vatan bölünmez, Ezan susmaz, bayrak inmez” Erdoğan seçimi kazandı.

Sözün özü, Erdoğan politik veya ekonomik olarak her sıkıştığında terör hortluyor. Asgari ücret, gıda ürünlerine ve kiralara zamlar konuşulmuyor. Tüm yandaş kanallarda “yaşasın AKP, kahrolsun muhalefet” programları yapılıyor.

Erdoğan’ı iyi yetiştirmişler, karizması, konuşması iyi. Ancak BOP eşbaşkanı olduğunu iddia ederek giriştiği işlerde başarılı olamadı. Olamadı mı, oldurmadılar mı? Yoksa amaç 80 milyona “gaz” vermek miydi?

CHP son 12 şehitle ilgili olarak Milli Savunma Bakanı gelsin bilgi versin diyor. Yanıt kısa, gelmeyecek bildiriyi imzalayın. Yani üslup olarak kırk yıllık bildiri. CHP kendi bildirisini yayınlıyor.

Konu bildiri değil, şehit verilmesini önlemek. Bu da devlet yetkililerinin görevi.

Onlardan beklenen yanıtlardan birsi de şöyle:

Uluslararası müttefiklerimiz komşumuzdaki on binlerce kişiyi eğitir. Onlara binlerce TIR silah yollar. Teknik yardım yapar. Kime karşı; Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı. Ne hakla, ne için?

Şu kadarını söyleyeyim: Geleceğimiz için kaygı duyanlar Atatürk’ü iyi okusunlar

İskender Odabaşoğlu

Diğer Yazarlar